Yüreğe Söz Geçmiyor kitaplarını, Yüreğe Söz Geçmiyor sözleri ve alıntılarını, Yüreğe Söz Geçmiyor yazarlarını, Yüreğe Söz Geçmiyor yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Planım şu,” dedi Simon kısık sesle.”Birbirimizden hoşlanmış gibi davranacağız. Benim hayatımda biri olduğu anlaşılınca genç kızların yakama yapışmalarından da kurtulmuş olacağım.”
Kitap çok güzeldi. Ama Bridgerton kitaplarının tek sorunu, sadece ikili ilişkiyi anlatması, geniş değil sadece iki karakter üzerinden yürüyor diğer karakterleri çok az görüyoruz. Dizideki gibi olsa aşırı güzel olurdu. Bridgerton dizisini seviyorum zaten 3.sezonda 3. kitabı atlayacaklarmış polin daha iyi zaten ve yine kitaptan çok daha güzel işleyecekleri kesin. He bu arada buradan ben Anthony'nin amk
“Ben hiçbir zaman erkeklerin hayalini kurduğu bir kadın olamadığımı biliyordum ama birinin, benimle evlenmek yerine ölmeyi tercih edebileceğini hiç düşünmemiştim.”
Aslına bakarsak, daha önce okuduğum bir seriydi. Lise zamanlarımda okurken de keyif almıştım.
Bu keyifle okuduğumu hatırladığım seri, bir de diziye dönüşünce yeniden okumak istedim. Diziyi de aynı zamanda aktif takip ediyorum ve yeni sezonu gelmeden Colin Bridgerton’un da hikayesini yeniden okumayı umuyorum.
Sözüm konu kitaba gelir ise Daphne ve Simon’un hikayesi ne kadar dönem kurgu kitaplarının konusuna benzese de sevginin ve aşkın bir insanı manevi olarak ne kadar iyileştirebileceğinden çok güzel bahsedilmiş. Kitap, Simon’yn çocukluğu ile başlıyor. Küçük Simon’a babası yüzünden o kadar acıdım ki. Kendi çocuğu olmasa bile kim bir çocuğa bu kadar zorba davranabilir? İnsan gerçekten üzülüyor. Babasına olan kininden hırslanan Simon kendini çok donanımlı bir beyfendiye dönüştürüyor. Her ne kadar travması olsa da bu yönde hırslanması kendini diplere vurmaması ilham verici görünüyor. Ayrıca, bence dük baştan beri çekici biriydi zaten :) (dizi de dükü canlandıran aktör içinde aynı yorumlar yapıldı ancak kitabın konusu döneme bakıldığında cast seçiminin yanlış olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.) O dönemlerde kadınların ne kadar içeride tutulduğunu ve pek çok “özel” konunun dışında tutulduğunu biliyoruz ama buna rağmen Daphne, fazla saf olarak anlatılmış gibi geldi. Her neyse, ben okurken keyif aldım. Okumak isteyen herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar!
Hayatta kalabilmek için, bir şeylere tutunması gerektiğini anlamaya başlamıştı Simon. Belki de Daphne haklıydı. Belki de öfke, bunun çözümü değildi. Belki de sevgi ile tüm bunların üstesinden gelebilirdi.
“Asıl beynin iyi çalışmıyor," diye söylenen Daphne, etrafına bakındı. "Ne yapacağım şimdi?"
Simon ona baktı ve gülümsedi. "Beni sevebilirsin. Beni sevdiğini söylemiştin ya." Kaşlarını çattı. "Bu sözünü geri al mayacaksın, değil mi?
Bunları söylerken, bir yandan da rüzgardan pembeleşmiş yüzünü Simon'a doğru çevirmişti. Hafifçe dağılan saçlarıyla, o kadar alımlı ve hoş bir görüntü çiziyordu ki Simon nefesinin kesildiğini hissetmişti.