Yüzünde Bir Yer
Sema KaygusuzYüzünde Bir Yer Sözleri ve Alıntıları
Yüzünde Bir Yer sözleri ve alıntılarını, Yüzünde Bir Yer kitap alıntılarını, Yüzünde Bir Yer en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Elinde fotoğraf makinesi, nereye gidersen git bu gülüşü asla yakalayamayacağını henüz bilmiyorsun.
Sayfa 78 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Onun meşrebinde sevmek her süreci yapıtlaştıran bir yoğunlaşma haliydi. Bir varlığı aşkla sevmenin törenine kendini bulaştırmadan katılıyor, saçlarını okşarken ruhunu da okşuyordu. Sevilirsen her ne olursa olsun sırtının yere gelmeyeceğini doğaçtan biliyordu.
Sayfa 35 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Seni doğuran anne, seni düşleyen baba henüz dünyada yokken, atalarının çizdiği kederli bir sima, tenden tene geçen yakıcı bir ağıtın son defteri olmuşsun.
Sayfa 11 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Geçtiğin bütün patikaların sensizliğini, parmak uçlarında dallarına dokunuverdiğin defnenin sallantısını, şöyle bir göz ucuyla bakıverdiğin süs havuzundaki yosunların hücre hücre ilerleyişini gördükçe ölüp ölüp dirilmişliğim vardır benim.
Sayfa 43 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Sömürünün böylesi derinleştiği bir çağda hayvanla insan arasındaki ortak zihin üstüne düşünmek, küçük burjuvanın yararsız felsefe üretme özentisinden başka bir şey değildi.
Sayfa 60 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Şu benlik dediğin muamma ne el hüneriyle yapılan nesnelerde tamamlanıyor ne de zihinsel yaratılarda. Eksik daima eksik.
Sayfa 27 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Kahramanlığı öven bütün tabletlere yazılıyor kötülüğün yordamı.
Sayfa 82 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Bütün varlıkların aynı yıldız tozuyla mayalandığı bilgisi bundan böyle hükümsüz bir teselliydi onun için. Meğer sağ kalmak yeni bir tutum devşirmekti hayattan. Yeni bir gam, yeni bir ahlakla yeniden dirilen Bese bu kez başka bir yarayla doğuyordu.
Sayfa 15 - Metis yayınlarıKitabı okudu
seni uyumak zor. hele beni düşündüğünü düşlemek, kendi alemimin kuytusundan yaşantını gözlemek eziyete dönüşüyor bazen. sen zamanı eyliyor, ben burada kaburgalarının içine sıkışmış, günden güne ciğerine işleyen bir yara gibi zamanı içiyorum. düşümde hep yalnız görüyorum seni. zevraki'yle didişirken, fotoğraf makinenle dünyayı dikizlerken, bir sohbetin en hararetli yerinde dalıp giderken gözlerin, başın öne düşük yalpalı adımlarla odalarını arşınlarken, arzuları ertelemenin yakıcı eksikliğini ben duyuyorum göğsümde. hislerin önce bana değiyor, sonra taşlaşıp karanlığa yuvarlanıyorlar. taşların arasında kaldım burada. belim bıkınım, sırtım durmadan ağrıyor. dünyayla aramda aşılmaz bir duvar gibisin. bu yüzden seviyorum panayırları. yaşantıya direnen, direnmekten yorgun düşen yerlerin, karnın, bağrın, şakakların bir süreliğine de olsa düşünmeyi bırakıyorlar çünkü. kalabalığa değmek bana düşüyor, sensiz.
Sayfa 94Kitabı okudu
Söyleşecek kimse kalmamış gibi dünya ıssız onun gözünde
Baktığı yerlerde kendini bulamıyor