Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cep Boy

Zeytindağı

Falih Rıfkı Atay

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kamame Kilisesi'nin Hıristiyan milletler arasında bölünmüş olduğunu bilirsiniz. İçerisinin her parçası ve kilisenin her hizmeti bir başka cemaatindir. Bu cemaatler yalnız anahtarı pay edememişlerdir. Anahtar bir hocada durur. Bütün bu kıtalarda biz işte bu hocanın görevini yapıyoruz. Ticaret, kültür, çiftlik, endüstri, binalar, her şey Arapların veya başka devletlerin.. Yalnız jandarma bizim idi; jandarma bile değil, jandarmanın esvabı.
Osmanlı İmparatorluğunda itibar, azınlığın imtiyazı olduğu için ve Türk unsuru imtiyazsız olduğu için herhangi bir Müslüman azınlığın çocuğu olmak, Türk olmaktan daha faydalı idi.
Reklam
Floransa ne kadar bizden değilse, Kudüs de o kadar bizim değildi. Sokaklarda turistler gibi dolaşıyoruz.
Bürokrasi bilhassa bizde tembelliği, kafasızlığı, kötü niyeti, bilgisizliği meşrulaştırmış demek olmuştur.
Üsküdar'dan entariyi kaldırmak, Merkez Kumandanlığı koğuşunda kadın dövdürmemek, yahut sokakta aynı arabaya binen kadın ve erkeklerden karı-koca vesikası sormak, hemen hemen devrimcilik gibi ileri davranışlardı. Gözleri Mustafa Kemal gününde açılmış olanlara, 1913 avuntuları ne kadar gülünç gelir.
“Suriye, Filistin ve Hicaz’da ‘Türk müsünüz?’ sorusunun birçok defalar cevabı ‘Estağfurullah’ idi. Bu kıtaları ne sömürgeleştirmiş ne de vatanlaştırmıştık.  Osmanlı İmparatorluğu buralarda, ücretsiz tarla ve sokak bekçisi idi."
Reklam
Büyük bir oda: Solda Şeria Nehri ve Lût Gölü, sağda Kudüs şehri, önde Moskofiye denilen Rus yapı ve bahçeleri vardı. Cemal Paşa, Şeria'ya bakan pencere ile Moskofiye'ye bakan pencerenin üçgeni arasında, arkası bize dönük, kâğıt imzalamakla meşgul.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.