Zihin ve Düşünce Üzerine Gönderileri
Zihin ve Düşünce Üzerine kitaplarını, Zihin ve Düşünce Üzerine sözleri ve alıntılarını, Zihin ve Düşünce Üzerine yazarlarını, Zihin ve Düşünce Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Böylece şimdi biz , gözlemleyen olmadan gözlem yapışın ne olduğunu araştıracağız . Çünkü gözlemleyen geçmiştir , düşüncenin alanı içindedir , çünkü bilginin sonucudur , deneyimin sonucudur . Dolayısıyla , gözlemleyen olmadan bir gözlem yapılabilir mi ? Önceki ilişkilerim sırasında oluştur duğum bir imge olmaksızın , size , karıma , arkadaşıma , komşuma bakabilir miyim ? Aklıma hiçbir şey gelmeden size bakabilir miyim ? Bu olanaklı mıdır ?
Eğer siz herhangi bir şeyi anlamak isterseniz, zihninizde onunla ilgili bir şey uydurmamalısınız. Eğer siz Tanrının ne olduğunu bilmek isterseniz, Tanrı hakkında bir inanca sahip olmamalısınız.
Tanrı sözcüğü Tanrı değildir. Düşünce asla yeniyi, bilinemeyeni deneyimleyemez.
..
Bilinmeyen hakkında bir düşünce olduğu an zihin sarsılır. O her zaman bilinmeyeni bilinenin içine alabilmeyi arar.
İnsanlığın Geleceğinden - Prof David Bohm ile -
D: Evet. Ama gerçekten, soru " Bunu gerçekleştirmek için doğrudan bir temas sağlamamızın gerekli olduğu"dur, doğru mu?
K: İşte bu. Biz asıl zihinle ancak "kendi" olmadığında temas kurabiliriz. Basitleştirirsek, "kendi" olmadığında güzellikler vardır, dinginlik vardır, uzay vardır. Sonra şefkatten doğan zeka, beyinde işlevini erine getirir. Bu son derece yalındır.
Sayfa 162 - Ayna YayıneviKitabı okudu
İnsanlığın Geleceğinden - Prof David Bohm ile -
K:... düşünce dışsal ve içsel etkinlikleri içinde, korkunç karşılıklar, büyük acılar yaratmaktadır. Sonra kişi kaçınılmaz olarak bütün bunların sona erip ermeyeceğini sorgulamak zorundadır. eğer düşünce bunu sona erdiremiyorsa, onu ne sona erdirebilir? Bütün bu sefaleti sona erdirebilecek olan yeni araç nedir? Gördüğünüz gibi yeni bir araç vardır, bu da zihindir, zekadır. Ama zorluk, insanların bütün bunları dinlemek istemeyişleridir. Bilim adamları da, bizim gibi sıradan insanlar da, tanımlanmış sonuçlarla hareket ediyorlar ve dinlemek istemiyorlar.
Sayfa 160 - Ayna YayıneviKitabı okudu
İnsanlığın Geleceğinden - Prof David Bohm ile -
K: Zihin koşulsuzdur.
D: Evet. O herşeyi kapsıyor gibi. Sonra, kendisini ayrı bir varlık olarak hissettiği sürece, bir bireyin zihinle çok az teması oabiliyor.
K: Tam olarak doğru, bizim söylediğimiz bu. Bu yüzden zihin değil, kendi koşullanışlarımızı anlamamız çok önemlidir. Ve bizim koşullanmalarımız da insanlığın koşullanışları da çözümlenebilirler. Bu bizim gerçek konumuzdur.
Sayfa 155 - Ayna YayıneviKitabı okudu
İnsanlığın Geleceğinden - Prof David Bohm ile -
K: Zihin, beyin üzerinde etkinlik göstermek gücüne sahiptir. Örneğin herhangi bir krizi ya da sorunu ele alalım. Sorun sözcüğünün kök anlamı, bildiğiniz gibi "size doğru fırlatılmış birşey"dir. ve biz onunla, geçmişi anımsayarak, önyargıyla yüzyüze geliriz. Bundan dolayı sorun büyür. Siz sorunu çözebilirsiniz, ama özel bir sorunun çözülüşü ile başka sorunlar doğar. Siyasette olduğu gibi. Şimdi geçmiş bellek kayıtları ve araya giren, yansıtan düşünceler olmaksızın soruna yaklaşmak sorunu algılamak...
D: Bu algılayışın da zihne bağlı oluşunu gerektirir...
Sayfa 149 - Ayna YayıneviKitabı okudu
İnsanlığın Geleceğinden - Prof David Bohm ile -
K: Beyin koşullu olduğu sürece özgür değildir, ama zihin özgürdür.
D: Evet sizin söylediğiniz bu. ama gördüğünüz gibi, beynin özgür olmayışı, onun önyargısız bir biçimde araştırmak için özgür olmadığı anlamına geliyor.
K: bu konuya gireceğim. Gelin sorgulayalım, özgürlük nedir? sorgulamak özgürlüğü, araştırmak özgürlüğü. Ancak özgürlük içinde derin bir sezgi vardır.
D: Evet bu açık. çünkü eğer siz sorgulamak için özgür değilseniz ya da önyargılıysanız, o zaman siz sınırlısınız, rastlantısal bir yoldasınız demektedir.
K: Beyin koşullu oldukça onun zihin ile ilişkisi de sınırlı olacaktır.
....
D: Evet biz diyoruz ki, zihin özgürdür, bir anlamda beynin koşullanışlarına tabi değildir.
Sayfa 146Kitabı okudu
İnsanlığın Geleceğinden - Prof David Bohm ile -
D: Bölünmek ortaya çıkıyor, çünkü düşünce sınırlıdır. düşünce, koşullanış üzerine, bilgi ve bellek üzerine temellendiğinden sınırlıdır.
K: Evet. ve deneyim sınırlıdır, bundan dolayı bilgi sınırlıdır, sonra bellek ve düşünce sınırlıdır.
Sayfa 140Kitabı okudu