Siyaha aşık birini karanlık ile tehdit edemezsiniz...
Gerçek ile hayal?
Bu kitabı okurken çokça sorguladığım iki kavramdı Gerçek ve Hayal.
Baran'ın yaşadıklarından hangileri gerçek, hangileri hayal'di...
Hangisi önce, hangisi sonraydı...
Normal ; neydi ki normal'in tanımı?
Normal bir insan, normal bir dünya...
Evet sevgili kitap dostlarım, tahmin ettiğiniz gibi beni çokça düşündüren bir kurguydu Baran'ın hikâyesi.
Küçük yaşta annesi ve babasının ayrılığı ile evden ayrılan, kendine bir dünya kurup orada kendi halinde yaşayan Baran'ın Normal bir yaşamı vardı ya da değil miydi?
Oya, Pırıl, Asiye Gerçek miydi? Yoksa Baran'ın zihninin birer oyunu muydular?
O sabah uyandığında Baran her zaman ki alışkanlıkları ile güne hazırlandı. İşini yapmak üzere dışarı çıktığında (ki kendisi bir gazeteci, ilginç bulduğu olayları fotoğraflayıp, haberini hazırlıyor) bir restoran açılışının kalabalığının fotoğraflarını çekip, haberi hazırlamak üzere, ofise değil de evine döndü ogün. Çektiği fotoğrafları tek tek incelerken gözüne takılan şey ile başladı bütün hikâye...
Neydi bu denli Baran'ı etkileyen ve onu bilgisayar ekranına kilitleyen?
Sonrasında yaşananlar ; bu genç adamın gerçekliği miydi? Yoksa yaşamak istedikleri mi?
Sizde buyrun okuyun kitabı ve sonrasında üzerine uzun uzun sohbet edelim.
Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, kitabın geliri Hayvan Barınaklarına bağışlanacak.