Bilinçli Beynin Gelişimi

Zihindeki Benlik

Antonio R. Damasio

Zihindeki Benlik Sözleri ve Alıntıları

Zihindeki Benlik sözleri ve alıntılarını, Zihindeki Benlik kitap alıntılarını, Zihindeki Benlik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilinçli zihinlerin, benliğin basit zihin süreçlerine eklenmesiyle ortaya çıktığını düşünüyorum. Zihinlerde benlik bulunmadığı müddetçe bu zihinler gerçek anlamda bilinçli değildir.
aktarılan bilinçler
… bilinci tarihsel bir düzene, doğal seçilim yoluyla evrimsel dönüşüm geçiren organizmalar için uygun bir konuma yerleştirir. Dahası, her beyindeki beyin devrelerinin olgunlaşması, organizmaların etkinliğinden ve öğrenme süreçlerinden kaynaklanan seçilim baskılarına maruz kalır. Başlangıçta genom tarafından sağlanan nöron devresi depoları da buna uygun olarak değiştirilir.
ODTÜ
Reklam
Sezgilerimiz bize değişken ve anlık zihin meselesinin fiziksel boyutunun olmadığını söylüyor. Ben bu sezginin yanlış olduğunu ve kendi başına kalan benliğin sınırlamalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Bu sezgiyi, Kopernik'ten önce Güneş ve Dünya arasındaki ilişki ya da zihnin kalbin içinde var olduğu gibi aşikâr ve güçlü sezgilerden daha mantıklı bulmuyorum. Bazen işler göründüğü gibi değildir.
ODTÜ
İnsani bilinçli yaşama arzumuz, hayatta kalma isteğimiz bedenimizdeki tüm hücrelerin ham iradelerinin toplamı, bir onay şarkısıyla kendini duyuran bir koro olarak ortaya çıkmış olabilir mi?
Böyle bir görevimiz varken, başka ne yapabilirdik ki?
Kültürlerin ve uygarlıkların bizim için kurduğu mükemmel olmasa da hayran olunacak yapıların ardında yaşam yönetimi temel sorunumuz olmaya devam etmektedir. İnsan kültürlerinin ve uygarlıklarının çoğu başarısının ardındaki motivasyon tam da bu sorundan ve bu sorunu ele almaya kararlı insanların davranışlarını yönetme ihtiyacından doğar. Yaşam yönetimi genel olarak biyolojide, özel olarak da insanlarda açıklanması gereken pek çok şeyin temelindedir: Beyinlerin varlığı; acının, hazzın, duyguların ve hislerin varlığı; sosyal davranışlar; dinler; ekonomiler ve pazarlar ve finans kuruluşları; ahlaki davranışlar; yasalar ve adalet; siyaset; sanat; teknoloji ve bilim başlıklarıyla mütevazı bir liste yapabiliriz. Yaşam ve yaşamın içindeki, engel olunamaz hayatta kalma buyruğu ve ister tekhücreli ister trilyonlarca hücreli bir organizmanın hayatta kalma sürecini yönetme işi olarak belirleyebileceğimiz koşullar, evrimin derlediği en ayrıntılı yönetim aygıtları olan beyinlerin oluşup evrimleşmesinin ve daha da karmaşık ortamlarda, daha da karmaşık bedenlerde daha da karmaşık beyinlerin gelişmesini takip eden her şeyin de temel nedeniydi. Beyin işlevlerinin herhangi bir yönüne bu açıdan bakıldığında, yani beynin bir beden içindeki yaşamı yönetmek için var olduğu fikriyle bakıldığında, bazı geleneksel psikoloji kategorilerine ilişkin tuhaflıklar ve gizemler (duygu, algı, bellek, dil, zekâ ve bilinç) daha az tuhaf ve daha az gizemli görünüyor. Aslında, bu bakış açısı şeffaf bir makullük, kaçınılmaz ve şefkatli bir mantık sunuyor. Sanki bu işlevler şunu soruyor: Böyle bir görevimiz varken, başka ne yapabilirdik ki?
Beyinde haritası çıkarılan örüntülerle bu örüntüleri üreten gerçek nesneler arasındaki yakınlık pek çok çalışmayla gösterilmiştir. Örneğin bir maymunun görme korteksinde, daire ya da çarpı işareti gibi bir görsel uyaranın yapısıyla tetiklediği etkinliğin örüntüsü arasında güçlü bir bağıntı bulunabilir. Bunu ilk kez maymunlardan alınan beyin dokusu üzerinde yaptığı çalışmasıyla Roger Tootell gösterdi. Ancak, maymunun görsel deneyimini, yani maymunun bizzat gördüklerini "gözlemlememiz" hiçbir koşulda mümkün değildir. Görsel, işitsel ya da istediğiniz herhangi türden görüntüler ancak ve doğrudan içinde oluştukları zihnin sahibi tarafından gözlemlenebilir. Bunlar şahsi ve üçüncü tarafın keşfedemeyeceği şeylerdir. Üçüncü taraflar ancak tahmin yürütebilirler. İnsan beyni üzerinde yapılan nörogörüntüleme çalışmalarında da bu bağıntılar ortaya çıkarılmaktadır. Çokdeğişkenli yapı analizleriyle, bizim de dahil olduğumuz çok sayıda araştırma grubu insanın duyu kortekslerindeki etkinliklerin belirli örüntülerinin özellikle belirli bir nesne sınıfına karşılık geldiğini göstermiştir.
Reklam
Zihin, küçük devrelerin etkinliğinin anlık örüntüler oluşturmak için büyük ağlar üzerinde organize olmasıyla ortaya çıkar. Örüntüler beynin dışında, bedende ya da dış dünyada yer alan şeyleri ve olayları temsil eder ancak bazı örüntüler beynin diğer örüntüleri işlemesini temsil eder. "Harita" terimi kimi çok kaba kimi incelikli, kimi somut kimi soyut olan bu temsili örüntülerin tümü için kullanılabilir. Özetle beyin etrafındaki dünyanın da haritasını çıkarır, kendi yaptıklarının da haritasını çıkarır. Bu haritalar zihnimizdeki imgeler olarak deneyimlenir ve imge terimi de yalnızca görselleri değil; işitme, dokunma gibi duyular ya da iç organlar gibi her türlü duyusal kökenin imgesini de ifade eder.
ODTÜ
*nöron*
Organizmalar zihinleri nöron (sinir hücresi) adı verilen özel hücrelerin etkinliğiyle üretir. Nöronlar bedenimizdeki diğer hücrelerin çoğu özelliğini paylaşır ancak işlevleri çok farklıdır. Nöronlar etraflarındaki değişikliklere duyarlı; uyarılabilir hücrelerdir (kas hücreleriyle paylaştıkları ilginç bir özelliktir). Akson olarak bilinen fibröz uzantılar ve aksonun sonunda bulunan sinapslar aracılığıyla diğer nöronlar, kas hücreleri gibi genellikle çok uzakta olan diğer hücrelere sinyal gönderebilirler. Nöronlar çoğunlukla merkezi sinir sisteminde (kısaca beyin) yoğunlaşır ancak organizmanın bedenine ve dış dünyaya sinyal gönderip bedenden ve dış dünyadan sinyaller alırlar. Bir insan beynindeki nöronların sayısı milyarlarla, nöronların kendi aralarında kurdukları sinaptik iletişimlerin sayısı da trilyonlarla ölçülür. Nöronlar küçük mikroskobik devreler halinde düzenlenirler ve bu devrelerin birleşimiyle ağları ya da sistemleri oluşturan daha büyük devreler kurulur.
ODTÜ
Evrim ve kişinin yaşamı açısından bakıldığında, bilen olmak adım adım gerçekleşir: ilkben (İng. protoself)* ve ilkel hisleri, eylemle yönetilen çekirdek benlik ve son olarak da sosyal ve ruhsal boyutları bir araya getiren otobiyografik benlik. * -ç.n. Protoself, Antonio Damasio'nun bilinç kuramında tanımladığı üç benlik katmanından ilkidir. Pek çok türde ortak olan bu bilinçsiz katmanın görevi organizmanın homeostazını (özdengesini) etkileyen fiziksel değişiklikleri algılamak ve anbean kaydetmektir.
ODTÜ
Harita oluşturma yalnızca görsel desenler için değil, beynin inşasına karıştığı tüm duyusal örüntüler için geçerlidir. Örneğin, sesin haritalanması retinanın kulaktaki karşılığı olan ve iki tarafta, iç kulağımızda yer alan kohleada başlar.
90 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.