En Eski Zübüklüğün Sonu Yok Sözleri ve Alıntıları
En Eski Zübüklüğün Sonu Yok sözleri ve alıntılarını, en eski Zübüklüğün Sonu Yok kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdi çok iyi anladım ki, Zübük bir tane değil, biz hepimiz birer zübüğüz.
Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızdan böyle zübükler yürüyemezdi.Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip işte başımıza böyle zübükler çıkıyor. Oysa zübüklüklük bizim içimizde. Onları biz kendi zübüklüğümüzden yaratiyoruz.Sonra kendi zübüklüklerimizin bir tek Zübük'te birleştiğini görünce ona kızıyoruz.
Bu zübükler her yerde var,biz zübükler nerde varsak onlar da orda...
Sayfa 6Kitabı okudu
Gelelim yollara...Pek muhterem vatandaşlar! İşte gözünüzün önünde... Şu meydandaki asfalta bakın. Eskide asfalt var mıydı? İçinizde ellisini geçkin olanlar hatırlar ki, eskiden asfalt masfalt yoktu. Daha eskiden kaldırım da yoktu. Çok daha eskiden toprak yol bile yokmuş. Ondan da önce, insanlar yol diye şey bilmiyorlarmış. Bir de ilerlemedik diyorlar. Daha nasıl ilerleyelim? Ya yol yapmasaydık, ne olacaktı? Dağdan,bayırdan dolaşmak zorunda kalacaktınız.
Sayfa 101Kitabı okudu
- Bu işçi milleti böyledir beyfendi, dedi, bunlar doymaz, siz verdikçe onlar daha ister...
- Sonu gelmez ki bunun...
- Onun için beyfendi, baştan verilmeyecek istedikleri...
Sayfa 94Kitabı okudu
Memleketin neresine bakarsanız bakın, bir ilerleme görülüyor. Şu otomobillere bakın, Ford var,Şevrole var, Bik var, Kadillak var, ne yok? Allah'a şükür marka marka, hepsi de var. Peki ilerleme yok da bunlar nasıl oldu? Elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin, bundan yüz sene önce, otomobil var mıydı bu memlekette ? Şuna inanın ki, muhterem vatandaşlarım,beş bin sene önce bu memlekette doğru dürüst kağnı bile yoktu. Öküz var ya öküz, yüz bin sene önce, o bile yoktu. E peki, insaf edilsin, bütün bunlar nasıl oldu? Şimdi göklerimizde uçaklarımız,gemilerimizde kaçaklarımız, her şeyimiz var.
Sayfa 102Kitabı okudu
"Memlekette sözünü tutan adam kalmamış. Bir söz verdin mi, ölsen bile sözünü tutacaksın. Söz ne demek? Söz demek, namus demek..."
Sayfa 9 - Nesin Yayınevi
Sayın politikacımızın odasına girdim. Bir kitaba dalmıştı:
"Ne okuyorsunuz üstat?" dedim.
"Demokrasinin canına okuyorum" dedi.
Sayfa 24 - Nesin Yayınevi
"Asıl yardım gizli olur," dedi, "iyilik kimin tarafından yapıldığı belli olmayandır."
Sayfa 154 - Nesin Yayınevi
Bu işçi milleti böyledir beyefendi, dedi, bunlar doymaz, siz verdikçe onlar daha ister
- Memlekette sözünü tutan adam kalmamış. Bir söz verdin mi, ölsen bile sözünü tutacaksın. Söz ne demek, namus demek...
-İktisadi gidişimizi nasıl buluyorsunuz?
-Herkes tersine gider biz gideriz Mersin'e.
-İsabet! Sizin iktisadi politikanız nedir?
-Her yoğurdun bir yiğit yiyişi vardır.
-Demokrasi hakkında ne düşünüyorsunuz Ali Bey?
-Yılana düşen denize sarılır.
Ali Bey'in iyice nevri döndüğü belliydi.
"Gelelim yollara...Pek muhterem vatandaşlar! İşte gözünüzün önünde... Şu meydandaki asfalta bakın. Eskide asfalt var mıydı? İçinizde ellisini geçkin olanlar hatırlar ki, eskiden asfalt masfalt yoktu. Daha eskiden kaldırım da yoktu. Çok daha eskiden toprak yol bile yokmuş. Ondan da önce, insanlar yol diye şey bilmiyorlarmış. Bir de ilerlemedik diyorlar. Daha nasıl ilerleyelim? Ya yol yapmasaydık, ne olacaktı? Dağdan,bayırdan dolaşmak zorunda kalacaktınız."
Sayfa 101 - Nesin Yayınları, PdfKitabı okudu
.
.
.
-Maşallah hiç ihtiyarlamıyorsunuz, hafizanız yerinde.
-Elbette... Yuvarlanan pas, taş tutmaz. Işıldayan demir işler.
-Atasözüdür. Yalnızca kelimeler yer değiştirmiş.
-Lâ kuvvete lâ havle illââ billâh...
-Canınızı mı sıktım?
-Yooo...
-Halk partisinden neden ayrılmıştınız?
-Eski bardaklar çam oldu.
-Atasözlerine çok meraklısınız. Ama neden ters söylediğinizi anlayamıyorum. Doğrusu, "Eski çamlar bardak oldu"dur.
-Hepsi bir, ha Ali Ali, ha Veli Veli.
-Yanlış buyurdunuz.Ha Ali Veli, ha Veli Ali demek istediniz heralde. Iktisadi gidişimizi nasıl buluyorsunuz?
-Herkes tersine gider, biz gideriz Mersin'e.
.
.
.
Sayfa 25Kitabı okudu