Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zulmün Artsın

Yaşar Kemal

Sayfa Sayısına Göre Zulmün Artsın Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Zulmün Artsın sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Zulmün Artsın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünmek, tıpatıplaşmanın dışına çıkmak demektir. Düşünmek, kişiliği olmak demektir. Düşünmek, en küçük anlamda, var olmak demektir.
Ve insanlar düşünmeyi öğrendikleri zaman, dünyayı tarttıkları, ölçtükleri biçtikleri zaman, birtakım çıkarcıların, insanları yüzyıllardan bu yana köle olarak kullananların, ya bu çeşit, ya da şu çeşit, çanlarına ok tıkandı, demektir.
Reklam
Değişen bir sey yok.
Bizim çıkarcılarımız, çok kurnaz davranmışlar. Bilmişler ki, düşünen adam arayan adamdır. Arayan adam birtakım yenilikler bulan adamdır. Donmuş bir durumu parçalayan adamdır. Durumu olduğu gibi tutmak için insanları düşündürmemişler. İşte bizim tarihimiz aşağı yukarı bu.
Bizi düşünmeye alıştırmamışlar. üstelik de düşünmeyelim diye ellerinden geleni yapmışlar.
"Düşünmek, kişiliği olmak demektir... Düşünmek, en küçük anlamda, var olmak demektir... Ve insanlar düşünmeyi öğrendikleri zaman, dünyayı tarttıkları, ölçtükleri biçtikleri zaman, birtakım çıkarcıların, insanları yüzyıllardan bu yana köle olarak kullananların, ya bu çeşit, ya da şu çeşit, çanlarına ok tıkandı, demektir..."
Sayfa 4 - Yapı Kredi Yayınları 4.Baskı Kasım 2012Kitabı okudu
"Bizi düşünmeye alıştırmamışlar... Üstelik de düşünmeyelim diye ellerinden geleni yapmışlar..."
Sayfa 4 - Yapı Kredi Yayınları 4.Baskı Kasım 2012Kitabı okudu
Reklam
Bizim karşımızda deri yüzenlerin soyundan gelenler, oldukları gibi duruyorlar. Azıcık düşündüler diye, şimdikiler daha kötü yapıyorlar. Yoklukla, açlıkla, polisle terbiye ediyorlar. Bizim Anadolunun bir sözü vardır, “Allah, kimseyi açlıkla terbiye etmesin,” derler. Bizim çağımızın deri yüzücüleri açlıkla terbiye ettiler uzun zaman düşünenleri.
Bu kadar da güzel anlatılmaz ki.
Deri yüzücüler, gittikçe azıtıyorlar. Bekleyin, bekleyin ki, daha neler gelecek başımıza. Onlar bizi söyletmeyecekler. Kendileri konuşacaklar. Yalanlarıyla halkı daha, daha uyutacaklar. Onlar, milliyetçi olacaklar, evet onlar, onlar ki, birkaç sömürücünün kesesine satmışlardır vicdanlarını. Onlar vatansever geçinecekler, ne kadar gerilik varsa, sırtlarını ona dayayıp... Halkımızın böyle kalması, ezilmesi için ellerinden geleni de gelmeyeni de yapacaklar. Sabahtan akşama kadar millet, vatan, halk diye bağıracaklar. Halkı sevdiklerini söyleyecekler. Tarihimiz boyunca halkımız için bir tek güzel şey, Köy Enstitüleri açılacak, onu kapattıracaklar. Kapatanları da kutsal birer yaratık gibi halka yutturmaya çalışacaklar.
"Biz diyoruz ki, bu halk soyulmasın... Halkı soyanları artık aradan çıkaralım... Yirminci yüzyıl milletlerin soyulmaktan kurtuldukları, kendi benliklerini buldukları yüzyıldır... Bizim toprağımızın kendine has bir kültürü var, amanın buna hiç önem verilmiyor, önem verilsin, diyoruz... Başka çaremiz yok, diyoruz... Amanın millet, toprağımız yok oluyor, ağalar, beyler, gericiler, toptan, toprağımızı, ormanlarımızı yok etmek için yarışa çıkmışlar, ne duruyoruz, diyoruz... Onlar karşımıza geçmişler bre vatan hainleri, bre zındıklar... Bre! Bre!.. Azıcık vicdanı olan, elini vicdanına koyup söylesin, kim vatan haini, kim değil!.."
Sayfa 5 - Yapı Kredi Yayınları 4.Baskı Kasım 2012Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.