Gülsüm Acar
@kitapkitabizm
89 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Zam üstüne gelen zamların bir ay içerisinde maaşları yarı yarıya eritmiş olmasına rağmen ülkenin çoğunluğu fiyatların yükselmesinin sebebini muhalefet ve dış güçler olarak algılıyordu.
Sayfa 123Kitabı okudu
İktidarı destekleyenlerde yüksek bir intikam duygusu vardı ve bu duygu yıllar önce parti tarafından keşfedilmişti. Muhalefete karşı yapılan her girişim, ülkedeki değiştirilen her yasa geçmiş yönetimden intikam alınıyormuş algısı yaratılarak ortaya konuyordu.
Sayfa 117Kitabı okudu
Seçmenin menfaatleri ve hükümetin devamlılığı için bazı ufak tefek yalanlar söylemenin bir sakıncası olamazdı.
Sayfa 28Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
12 Eylül Darbesi yağcıları... Çıkarlarına göre yağ çekmeye devam..
"Yüzde doksan iki oy verdiniz be, neyi konuşuyorsunuz? Bugün 12 Eylül'ü eleştiren gazetecilerin o günlerde yazdıklarına bakın. Nasıl övmüşlerdi Kenan Evren'i... Şimdi de 12 Eylül düşmanı oldular. Kasetleri yüz binler satan bazı sanatçılar 'Evren Paşamız' diye yağ çekme kuyruğuna girerlerdi. Onlar için fark etmez, kim güçlü ise ondan yana olurlar zaten."
Sayfa 214Kitabı okudu
12 Eylül 1980 darbesi "BİZİM ÇOCUKLAR BAŞARDI"
12 Eylül döneminde Amerikan Başkanı Jimmy Carter idi. Kenan Evren yönetime el koyduğunda, ona bu haberi Paul Henze diye biri verdi. Aslında söylemesi o kadar önemli değil ama söylerken sarf ettiği sözcükler çok manidar; 'Bizim çocuklar başardı' demişti. O Paul Henze sıradan biri de değildi, CIA Türkiye Şefi... Gazeteler, generallerle çok yakın olduğundan falan bahseder.
Sayfa 215Kitabı okudu
12 Eylül'ün suç ortağı sivil yöneticiler de yargılanmalı.
12 Eylül değişimin bir aşamasıydı. Bunu söyleyen kim var kim yok, tutuklandı o zaman. Sembolik olarak yargılandı mı 12 Eylül? Evet yargılandı. Her şey bitti oh ne rahat. Kim ceza aldı o dönemde yönetici olanlardan? Hiç kimse! O dönemin diğer yöneticilerinin yargılanacağını düşünmek hayalciliktir zaten. 12 Eylül zamanındaki yöneticilere bakın sonra da nerelerde ne görevlere geldiklerine.
Sayfa 215Kitabı okudu
12 Eylül 1980 darbesi, işkenceyi ve işkencecileri bekleyiş
İçinden "Neden kimse yok bu odada? Buraya niye getirildim? Bana ne yapacaksınız?" diye bağırmak geldi. Ama bunun kendisine bir faydası olmayacağını biliyordu, sustu. Karanlıkta, sanki çok uzaktaymış gibi gelen acı dolu sesleri fark etti. O an kulaklarını tıkamak istedi, bileklerindeki kelepçe bunu yapmasını engelledi.
Sayfa 77Kitabı okudu
6-7 Eylül hazırlayıcılardan DP yanlısı İstanbul Ekspres Gazetesi
Manşeti gördüğünde her şey çözülmüştü. Atatürk'ün evinin bombalanmasının memlekette infial yarattığı yazıyordu. Oysa radyo, haberi vereli birkaç saat bile olmamıştı. Şu an herhangi bir şey yoktu, kalabalık toplanıyordu sadece.
Hangi infial, neredeydi bu infial? Aslında gazete infial oldu, halk kızgın, sokağa döküldü diyerek insanları sokağa dökmeye çalışıyor ve apaçık halkı galeyana getiriyor.
Magnolia dayanamadı sordu.
"Anne babamı hâlâ seviyor musun? Yoksa anılarla mı mutlu oluyorsun?
Elefteria'nın gözleri ıslaktı. Sadece, "Gölgesi olsa burada, razıyım!" diyebildi
Sayfa 23Kitabı okudu
İstanbul'dan iki gün içerisinde ayrılacaksınız dendiğinde Celena, ondört yaşındaymış. Elefteria'dan dokuz yıl sonra gelmiş. Ne zaman ziyarete gelse, annesi aradaki dokuz yılda neler değiştiğini öğrenmek için sorardı Celena'ya. İkisinin de İstanbul özlemi daha da artar kendilerini tutamayıp ağladıkları olurdu.
Sayfa 27Kitabı okudu
6-7 Eylül 1955 İstiklâl Caddesi
Sanki düşmanla savaşan askerler gibi naralar atılıyor, bağırılıyor, bir dükkan yağmalanmak için kepenkleri kırıldığında alkışlar kopuyor, bağırışlar iki katına çıkıyor, dükkana girilip içeride ne varsa önce yerlere sonra da İstiklâl caddesine atılıyordu. Bir gece öncesine kadar kadınların en şık kıyafetlerini giymeden, erkeklerin kravatlarını takmadan gitmeye utandıkları İstiklâl caddesi, yaşanan bu yağmaya şahitlik ediyordu.
Sayfa 170Kitabı okudu
İstanbul'da bulunan yetmiş üç Rum Ortodoks Kilisesi yakılmış, olaylar başlamadan önce tekstil sendikaları tarafından örgütlenen işçiler bayraklar dikmiş. Şoförler Cemiyeti ve Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası'nın vasıtası ile yağmacılar İstanbul' da Rumların oturduğu bölgelere nakledilmişti. Sayıları yirmi ile otuz arası değişen bu grupları; bizzat bu cemiyetin organize ettiği vasıtalarla taşımışlardı.
Sayfa 178Kitabı okudu