Dedemin korkup çekinmeyle filân alâkası yok. Bir keresinde talebe okuttuğu için, aynı sebeple karakola çağırıldığında, sırasını beklerken, yanındaki masada oturan komisere sormuş:
"Oğlum, sen Kur'an-ı Kerim okumayı, namaz surelerini bilir misin?"
"Nerede hocam, öğrenemedim."
"Öyleyse şu fırsatı değerlendirelim, gel sana Fatiha'yı öğretivereyim de yâdigârım olsun..."
1935 öncesinde inkılâplar çok sert idi. Kur'an öğretenler âdeta kaçaktılar. Polis yakalayacak, jandarma önünü kesecek... İşte dedem gibi, o günlerde Kur'an için çalışan fedakârların aşkı ve gayreti, Kur'an okuttuğu için tevkifini beklerken, polise Kur'an öğretmeye çalışacak bir derecede idi. Allah hepsine rahmet eylesin.