Işığın dibinde olup karanlıkta yaşayanlar…
Son sayfasında bir boşluk hissettim, kitap bitmemeliydi; bir 724 sayfası daha olmalıydı; sonra bir 724 sayfa daha… En azından Tutunamayanların tutunabilecekleri bir sayfa daha…
Noktalama işaretsiz 76 sayfası, iki-üç satırlık kelimeleri, icat edilmiş Öztürkçe kelimeleri, Olric’i, Selim-Günseli-Turgut-vediğerleri ile seni, beni, bizi, bizleri ve en çok da onları anlatmış Oğuz Atay.
70’lerin başında yayımlanan bu başyapıt, günümüzde de her cümlesi ile geçerliliğini koruyor. Çünkü hala bir düzen var ve hala bu düzen içerisinde kendine yer bulamayan sen, ben, biz ve bizler ve onlar -ki o onlar sen-ben-biz-ve-bizlerden oluşmaktadır- tutunamamaktadır!