#Alıntı#
Siz ne derseniz deyin, yine de hakikate "Acıdır." diyemiyorum. Hakikat ne acıdır ne de tatlı. Hakikat, hakikatten ibarettir. Onu acılaştıran, onda hiç değilse lezzet diye bir şey bırakmayan bizleriz. Uğradığımız hayal kırıklıklarında, yukarıdan aşağıya yuvarlanışlarımızda hakikatin hiçbir suçu, hiçbir günahı yoktur. Siz uzaktan gördüğünüz bir kadını veya bir erkeği yıllardır hasretini çektiğiniz, canınız kadar sevdiğiniz birine benzetir de kucaklamak için üzerine doğru koşarsanız sonra da yanına geldiğiniz zaman onun sizin sevdiğiniz insan olmadığını görürseniz, uğradığınız hayal kırıklığında o insanın ne kabahati vardır? Onu çirkin, kaba, adi, kötü hatta "acı" bulmaya kalkarsanız haksızlık etmiş olmaz mısınız? İşte o insan hakikattir. Yani ne ise odur. Eğer başınıza fena bir şey geldi ise kabahat onda değil sizde, sizin yanılmanızdır.