Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bilim Kurgu Distopya

Profil
Kendi hayatınızı tehlikeye sokarak düşmanınızınkini istiyordunuz. Adalet sizin için tartıyı düzeltmemişse son çare olarak düelloya başvurabiliyor, kişiliğinizi ortaya koyarak intikamınızı alıyor veya yokediliyor­dunuz. Keşke sizin yerinizde olabilseydim! Bugün? O adetleri düşündüğüm için bana ya gülerler ya da say­gılarını yitirirler, hatta beni deliler adası Sokotra'ya bile atabilirler.
Eşi benzeri olmayan bir ahlaki bozulma görüyorum! Siz Ayıklar varoluşun gizeminin perdesini aralayabileceğinize inanmasanız... Gö­rünmez olmakmış! Masallar ve cadılıklar dünyasına doğru yol aldığınızın farkında değil misiniz?
Reklam
"O zaman sana ne kadar gereksiz geliyor olma­lıyım," Aromasia hafif sinirli bir şekilde dedi. "Sanki her istediğini yaptırabilecek bir büyücü gibi konuşu­yorsun. Bundan sonra da kendimizi görünmez kılabi­leceğiz desen hiç şaşırmayacağım." "Onu da diyorum."
Sanıyor musun ki, bizim gibi dışardan bakan bir gözlemciye sadece mekanı boydan boya gezen sayısız atomdan oluşurmuş gibi görünen bir dünyanın içsel bilinç içeri­ğine hâlâ dünya diyebiliriz?
"Eğer bizim için dünya ortadan kalkarsa var olan her şey yokmuş gibi olacaktır." "Peki varoluşun iç yönünü oluşturup hareketle alakası olmayan duyumsamalarımıza ne olur?"
Bana göre günümüzde çatışan fikirlerden doğan kavganın kişisel nefrete veya ger­çek bir düşmanlığa dönüşmesi imkansız olmuştur. Bunu nasıl başardık peki?
Reklam
Magnet'e, "Herşeyden önce şunu yadsıyamazsı­nız ki," dedi, "yaşama konforu ve bireylerin fiziksel sağlığının önemi konularında zamanımız tüm geçmiş çağları çok büyük ölçüde aşmakta. Toplumun her ka­tının kültürün avantajlarından aynı ölçüde yararlana­ bilmesi, bilim doğanın güçlerini bu derece iyi kulla­nabilmese ve iş mekanizmalarını herkesin insani bir yaşam biçimi sürdürebileceği ölçüde bu güçlere yüklemiş olmasa mümkün olur muydu? Farklı tabakala­rın birbirine yaptıkları kanlı devrimleri önleyebilmek, tüm meslek gruplarının barışçıl bir şekilde beraber çalışma ortamının, insan doğasının bireysel farklı­lıkları yüzünden o farkların hep yeniden dengelen­mesini geçerli kıldığı anlayışı her taraftan birden bizi sarmasaydı, mümkün olabilir miydi? Sadece toplu­mun tarihsel gelişiminin bağlamını ve etki alanlarının birbirine geçmişliğini kavrayabilmek muhtaç durum­ da olan birisini kendi gücüyle yapabileceği işle yetin­meye sevk edebilir. Ve aynen bunları kavramak ise zengin ve güçlü birisinin gücünü kötüye kullanmama­sını ve modern endüstri ve teknolojinin faydalarından gerçekten herkesin yararlanabilmesi için özgür irade­siyle kazancını belli sınırlarda tutmasını sağlayabilir. Ve ... "
Kendi masasını tutabilen toplumun en zen­ginleri dışındaki herkes açık durak yerlerinde yemek zorundaydı. Çünkü gıda üretimi toplumun çoğalma hızına zor yetişmekteydi ve hammadelerdeki fiyat ar­tışı ancak yemeklerin hazırlanma masraflarının gıda kooperatifleri sayesinde asgari dereceye düşürülme­siyle dengelenebiliyordu. Yemeklerin kalitesi ve zen­ginliği bu durumdan faydalansa da mekan aşırı kala­balık sebebiyle aile bağları ve şiirsellik bakımından kaybediyordu. Bazı kötümser kişiler geleneklerin ve kültürün sonunu öngörseler de bu hep olan bir şeydi ve önyargısız kimselerin itiraf edeceği gibi belli ilginç çelişkilere rağmen insanlık henüz geleneksel özgür­lükler ve genel mutluluk konularında eşit yüksekliğe varmamıştı.
Yirmi dördüncü yüzyılın trafik araçları her ülkenin lezzetlerini masaya taşıyabiliyorlardı.
Hava arabaları gidip geliyor, duvarlar boyunca uzanan büfelerin önünden iş adamları ve turistler geçerken çeşitli yemeklerin evrensel-güç-haplarını kapmak için itişip kakışıyorlardı. Bu haplar sayesin­ de birkaç saniyede pek çok çeşit yemeğin tadı çıka­rılabiliyordu. Zamanı o kadar değerli olmayanlar ise salonun ortasındaki süslü masalarda oturuyorlardı. Her koltuğun üzerinde menüyü oluşturan birkaç düğ­me bulunuyor, bu düğmelere basılmasıyla birlikte ise "Kurul, sofracık" masalındaki gibi siparişi verilen ye­mek masanın altından beliriveriyordu.
Reklam
416 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Öncelikle hiç fizik bilmediğimi öğrendim...Fizik kuramları, bilimsel bakış açıları, nanoteknoloji, VR oyun teknolojisi (hiç anlamadığım şeyler) derken konu oldukça derine gidiyor. Eğer okurken bu kavramlarla ilgili pek bir bilginiz yoksa, okumakta zorlanabilirsiniz onu belirtmeliyim! Öte yandan Dünya dışında uzayın başka bir yerinde bir yaşam belirtisi var mı? gibi uzun yıllardır devam eden sosyolojik bir tartışmayı heyecanlı kılmayı da başarıyor. Dizinin aksine tüm olaylar Çin'de geçiyor ve karakterlerin dizi ile alakası yok denecek kadar az. Dizinin hayal gücü daha yüksek.."Trisolarisliler, böcek dediği Dünyalılarla ilgili bir gerçegi unutuyordu: Böceğin üstesinden savașla gelemezsin.." Dizinin sonunda olduğu gibi kitapta da böcek olayına değinmiş. Çok güzel bir betimleme olmuş.
Üç Cisim Problemi
Üç Cisim ProblemiCixin Liu · İthaki Yayınları · 2020938 okunma
3 Cisim Problemi
Maddenin temel doğası gercekten de kanunsuz olabilir miydi? Dünyanın düzeni ve istikrarı evrenin bir köşesinde oluşan geçici dinamik bir denge ya da kaotik bir akıntıda kısa omürlü bir anafor olabilir miydi? Bilim öldürebilir miydi?
Siber bir çağın dönüm noktasına asıl şimdi tanıklık ediyorsunuz, dedi ve beden yaratma kapsülü ile bilinç aktarma aygıtını birbiriyle buluşturup bütünleştirdi.
18 syf.
·
Puan vermedi
18 sayfada yapılan bir zaman yolculuğu! İsmine bakıp din eleştirisi sanmayın. Uzaktan yakından alakası yok. Karakterimiz bilim adamıdır ve bir gün karısını başka bir adamla sevişirken yakalar. Sonrasında ise zaman makinesiyle geçmişe gidip karısının büyükbabasını öldürür. Ama sonuç alamayınca geçmişe gidip aklına gelen herkesi öldürmeye başlar. Bu konu 200 300 sayfalık uzun bir roman da olabilirmiş aslında ama yazar bir deneme yazmayı tercih etmiş. Bu kitabı okuyan senaristler çok iyi işler çıkarabilir diye düşünüyorum.
Muhammed'i Öldüren Adamlar
Muhammed'i Öldüren AdamlarAlfred Bester · 1958119 okunma
217 syf.
9/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Sorunlu olan insansa her yerde aynı hikaye
Kitabın türü karşı ütopya olarak geçiyor. Olaylar Dünya'da değilde ta Mars'ta vuku buluyor. Ve konu olarak da çoğu ülkenin yaşadığı siyasi ve sosyal sorunları gözler önüne seriyor. Bunun için Mars'ta kedi insan kolonisi olması düşünülmüş. Çinli bir astronotun uzay gemisi Mars'a düşer ve sadece kendisi hayatta kalır. Uzay
Kedi Gezegeni
Kedi GezegeniLao She · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022428 okunma
1.048 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.