Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cumhuriyetin 100. Yılı

Profil
100. yaşın kutlu olsun.. Cumhuriyet..
Güne coşku ve mutlulukla uyanma nedeni.. ...bütünlük içinde sonsuz 29 Ekimler… Sen Çok Yaşa Cumhuriyet 🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Reklam
Cumhuriyetimizin kurucusu başta Gazı Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ;
Tüm şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi Rahmet ve Minnetle anıyoruz.. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Fikrimin ince gülünü dinlemeyi çok severdi Atam. Belki de Fikriye idi fikrinin ince gülü...
Mustafa Kemal'in 100 yıl önce, 29 Ekim 1923'te ilan ettiği Cumhuriyet; laik yapısından, Türk-İslam sentezini de geride bırakarak, İslamcı Türk denilebilecek bir yapıya dönüşmüştür.
Sayfa 26 - Haydar ErgülenKitabı okudu
balkan savaşı
Kuzey Yunanistan, Batı Trakya, Güney Bulgaristan ve Makedonya Türklüğün hazmedemeyeceği kayıplardı ve imparatorluk toprakları değil Rumeli’deki ana vatan şeklinde görülüyorlardı. Buna mukabil hiçbir şekilde hatıra yaratmadılar. Dolayısıyla yeni nesil maalesef Balkanlar’ı tanımıyor ve oradan göç edenlerin torunları bile bilmiyor. Bu durumu, “geçmişe mazi” diye tanımlamanın ötesinde, tarih örgüsüne ve şuuruna karşı mutlak bir kayıtsızlık ve bilgisizlik olarak nitelemek gerekir.
Sayfa 62
Reklam
Tarihin seyrini değiştiren cephe
Çanakkale muharebeleri bütün Şark’ta son yüzyılın en çarpıcı kahramanlık örneğidir. Türk ulusal kimliğinin ve vatan duygusunun berkitildiği bir olaydır. Sonraki muhabereler için itici bir rol oynamıştır. Çanakkale’deki (esas Gelibolu Yarımadası) zafer çok kolay organize olan, direnebilen, tahammül edebilen, ve belirli bir hedef etrafında ısrar eden bir ordu, kumanda heyeti ve toplum olduğunu gösterir. Cumhuriyet’i kuranda bu mayadır.
Sayfa 82
Manda ve Himaye
Tarihimizde manda ve himaye Birinci Dünya Savaşı’nın bitiminde Osmanlı Türkiye’si için düşünülmüştü. Özellikle Amerikan mandası ve İngiliz himayesine taraftar olanlar vardı. Oluşan korku ikliminde mandacılık taraftarları avuçta kalan küçük bir toprak parçasına razı geldiler. Ama Atatürk korkmadı ve şartlar ne olursa olsun orduya ve millete güvendi. Kendisi gibi düşünen arkadaşlarıyla birlikte kongrelerde mandacılık ve himayecilik reddedildi. Ardında da vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı için büyük bir mücadele verilmeye başladı.
Sayfa 112
Lozan
Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Devleti’nin hem sınırları, hem müesseseleri, hem de hayatı bakımından kuruluşunu tayin eden çok önemli bir antlaşmadır. Bu çok ilginç bir noktadır; bundan dolayı Lozan için bütün bir Cumhuriyet dönemi bürokrasisi ve politikacıları “Cumhuriyetin temel antlaşması hatta temelidir” derler. Zira bu antlaşmayla yeni Türkiye hukukunu kabul ettirmişlerdir.
Sayfa 212
Cumhuriyet’in kurulması
Cumhuriyet devamlılıktır. Osmanlı, Türklerin imparatorluğuydu, bu da Türklerin cumhuriyetidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir yerde örneği yoktur. Türkiye Cumhuriyeti kuruluş itibariyle, belirli bir otoriter yapıyla belirli kabiliyetteki dar grubun teşkilatlandırdığı bir tarz-ı idaredir. Birinci Dünya Savaşındaki mağlubiyetten sonra Cumhuriyet’i kuran hareket bir direniş gösterdi ve konumunu hak etti. Oysa mağlup olan devletlerden hiçbiri böyle bir direniş gösterememişti. O ülkeler galiplerin dayattığı antlaşmaları kabul ettiler ama Türkiye direndi. Bu memleket kendi isteklerinde diretti ve o direnişi örgütleyip kumandayı elinde tutanlar Cumhuriyet rejimine geçti. Mustafa Kemal ve arkadaşları, “Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti Cumhuriyettir. Cumhur reisi devletin reisidir ve TBMM azaları arasından seçilir” diyerek yönetim şeklini ifade etmişlerdir.
Sayfa 216
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.