d
Davet
Böyle örnek az görülür!
Yangının vuku bulduğu yerde hiçbir şeyden haberi olmadan derin bir uykuya dalmış olan kimseyi uyandırarak tehlikeden kurtarmak insani bir vasıftır.
Bu şekilde rahat bir uykuya dalmış olan bir kimse, çoğu kez farkına varıncaya kadar kendisini uyandırana kızar, bağırır, ve belki de sayıklayarak küfürler savurur. Ama tehlikeden bu zavallıyı kurtarmak isteyen, bütün bunlara tahammül etmesini bilmeli, onu uyandırmak için kullanılması gereken bütün çarelere başvurmalıdır. Davetçi de aynen böyledir. Allah'a davet yolunda karşılaştıklarına sabır göstermesi, ona yakışan en uygun, en gerekli şeydir.
Davetçi konuşurken, karşısındakinin nasıl etkilendiğini düşünmeden, kendi bildiği yönde istediğini söylerse, aynen trafikte olduğu gibi iletişim kazaları ortaya çıkar. Bu kazaların sonuçlarında; ayrılanlar ve gücenenler "yaralananları" kendi içine kapanıp yalnızlığa gömülenler ise "ölenleri" oluşturur
Sayfa 14Kitabı okudu
''Ey davetçi kardeşim, sen 'Güçlü deliller hazırlayayım ki onları ikna edeyim, bunların ikna olmamaları her halde benim delillerimin zayıf oluşundandır.' şeklinde bir tasaya düşme. Çünkü mesele delil meselesi değildir. Asıl mesele ruhların hasta oluşu, kalplerin fasid oluşu, fıtratların bozulması ve nefislerin sapıklığıdır. Bu gibi hallere sahip olan insanlar ancak güce boyun eğerler, gücün karşısında susarlar.''
Sayfa 619 - buruc
.jpg){kind=small}
"davet çalışmalarının önemli kurallarından biri de şudur: Çalışmak, sonuç almanın şartıdır, ancak sonuç almak çalışmanın şartı değildir. Yani davetçi çalışmayı, iyi sonuç almaya bağlamamalıdır. Çalışıp gayret etmeyi Allah'a ibadet telakki etmelidir. Aynı zamanda en iyi sonuçları almak için netice ve çalışma arasında doğrudan bir bağ kurmadan çabalamaya devam etmelidir."
Sayfa 142Kitabı okudu
