Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
"Başkalarının benim için yaptığı değerlendirmeler bana yol gösteremez."
128 syf.
4/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Mini inceleme ve değerlendirme
Türk edebiyatının ilk polisiye roman örneklerinden biri olan kan damlası Mehmet rauf’un sade ve üçüncü kişi bakış açısı ile yazılmış çok fazla betimlemelere girilmemiş olmakla beraber olayı öz bir şekilde anlatmaya çalışmıştır. Kitap yazarın ilk polisiye eseri olan define kitabının devamıdır o bir olayı çözme romanı iken bu ise bir cinayet romanıdır. Kitabın içeriğine olan yorumuma gelmeden önce ben yazarın olayı sade ve sıradan meraklı okuyucu gözüyle anlatmasını beğendim.Mehmed Rauf olayın gizemli ancak elbet işin içinde bir gerçek vardır olay ne kadar Esrarengiz olursa olsun her cinayetin sebebi vardır anlayışını başından sonuna yansıtmıştır.Kitabın içeriğine geçecek olursak olay her seri katil hikayesi nde olduğu gibi belirli izler bırakan seri katil, maktullerin çevresinin endişeleri ve olayı çözmeye çalışan dedektif-polis kişilerinden oluşmakta “kan damlası” sembolü bence katile uyumlu olmuş.Şahsi kanaatimin sonucunda bu eser bir solukta üzerinde çok düşünmeden okumalık güzel eserlerdendir.
Kan Damlası
Kan DamlasıMehmet Rauf · Kızıl Panda Yayınları · 20231,074 okunma
Reklam
85 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
İnceleme ve yorum
Eğer altı hafta sonra öleceğinizi bilseydiniz ve bu ölümün “ölüm!” diye bağıran halkın gözleri önünde kafanızın bir giyotinin altında yarım saniyelik bir acıyla gerçekleştiğini düşünerek demir parmaklıkların arasında geçen o altı hafta nasıl hissettirdi? İşte hugo bunu o kadar içten anlatmış ki kitapta monolog şeklinde anlattığı kısımlardan kitaptaki diğer karakterlerle olan diyaloglarına kadar kendinizi o psikoloji içine kitabın başından sonuna kadar sokabiliyorsunuz. Victor hugo’nun kaleminin gücünden, yapmış olduğu tasvirlerden ve insanın iç ruh halinden ne kadar başarılı bahsettiğinden söz etmeye gerek yok. Hele ki idam tahtasına çıkmadan önce kızıyla yaşamış olduğu diyolog insanın içinde öyle güzel noktalara değiniyor ki. Kitaptan birkaç alıcıdan bahsetmek istiyorum : “Bütün insanlar sonu belirsiz bir infaza mahkûmdur.” Kitabın başında söylemiş olduğu bu söz aslında onun başından sonuna kadar durumun gerçekliğinin farkında olması ancak bedenin ve ruhun söylemleri arasında çıkmaz bir yola girmesini anlatıyor. Son olarak “ Bir idam mahkumunun son günü”bütün insanlığın okuması gereken harika klasiklerden biridir.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Karbon Kitaplar · 2018120,7bin okunma
104 syf.
6/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Kısa Bir Bakış
Ot ve içerisinde fukaralık oyunu, Ayşe’nin Duvarı, Ayşe’nin Buharı, Alternatif Kira Senaryoları adlı kısa öyküler bulunan kitap. Hepsinde ortak özellik hayatın basitliğinde dışardan gözle görülen insandaki sevgi ve beğenilme duygusu ve bu duygunun olmazsa olmaz getirisi olan “kıskançlık” duygusu ancak yanlış anlaşılmasın yazar bu duyguları masumluk ve sadelikle gayet güzel anlatmış. Mesela “ot” hikayesinde daha önce hiç önemsenmeyen bir otun incelenmek için götürülmesi ve bir araştırmacı kadınla olan ilişkisi bu süreçte hissettikleri bence gayet tatlı ve adeta kitabı okurken yanında içtiğin kahveyle eşdeşleşen bir his veriyordu.Son olarak her hikaye basit ve sade anlatımla güzel anlatılmış ancak duygu tasvirleri dil edebi dil açısından yetersiz kalmıştır zaten yazarın da edebi dil amacı yoktur.
Ot
OtBurak Bilgehan Özpek · İndie · 201747 okunma
172 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Dostoyevskiyi değerlendirmek mi ?
Sevgili Makar Alekseyeviç ve Sevgili Varvara Alekseyevna diye başlayan iki erdemli ve yoksul insanın sade hayat hikayeleri eşliğinde mektuplaşmaları. Tam da kitabın adı gibi “İnsancıklar” bu kitap yoksulluğun insanın karakterinin özü olduğunu hayatların da buna göre şekillenip bir kabullenmeyi gösteriyor adeta. Bu kitabı okurken karakterlerden Makar Alekseyeviçin az bir mum eşliğinde rutubetli ve adeta hücre gibi odasında mektup yazdığını hayal ediyorsunuz Varvara Alekseyevnanın da bir hizmetçi kıyafeti eşliğinde uyumadan önce yazdığını. Dostoyevski basit insanların hayatına basitçe ama ustaca her zamanki gibi değinmiş.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar · 201962,2bin okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
HAYVANİZM-DESPOTİZM-STALİN
…Dışardaki hayvanlar bir domuzlara bir insanlara bakıyor ama hangisinin hangisi olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyordu. Evet kitap bu son derece net ve vurucu cümleyle sona eriyor ve kitabın genel anlattığını aslında özetliyordu. George Orwell çok başarılı yansıttığı distopya ve insan-iktidar-ideoloji-Diktatör kavramlarını bu kitabında tarihteki “Stalin” ve “Sosyalist Rusya” zamanını “Hayvan Çiftliği” aforizmasıyla halk, millet, bayrak, marş, emek, bağlılık, sadakat, dost-düşman vb. kavramlarını hayvanların en temel özellikleriyle çok çarpıcı anlatmıştır. Gücün olduğu her yerde eşitliğin asla olmayacağın, bir kişinin dediği her şeyin her zaman ve bütün olarak doğru olacağını asla sorgulanmayacağını, emeğin ve özgürlüğün karşılığının hiçbir zaman verilmeyeceğini ve bunun söylemleri üzerinden her zaman kandırılacağımızı bize çarpıcı ve basit şekilde hayvanlar üzerinden anlatmıştır. Kitaptaki yedi emir, ingilterenin hayvanları şiiri, koyunların ne dediklerini bilmeden her konuşmanın ardına sloganları, zeki olmasına rağmen gücün etkisini unutan snowballın diktatör ama daha az zeki olan napoleona yenilmesi gibi şeyler bu kitap üzerinden örneği insanlık tarihimizde örneği göz önünde olan ama ne yazık ki hiçbir zaman tam anlamıyla ders çıkarıp değişime ulaşamayacağımızın da ümitsizliğinde yaşadığımızı gösteriyor.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Kapra Yayıncılık · 2021247bin okunma
Reklam
152 syf.
8/10 puan verdi
Yazarın değerlendirmesi
Öncelikle bu kitaptaki sevdiğim bir alıntıyla başlamak istiyorum: Her düzgün insanın aklının bir köşesine saklanmış düşünceleri vardır. Bu kitapla ilgili değerlendirmeye bana göre yazar kitabın sonunda en güzel şekilde yapmış. Bu sebeple bu alıntıyı paylaşarak bu değerlendirmeyi bitirmek istiyorum. “Edebiyattan ziyade kendimi ıslah amaçlı ceza bu. Uzun hikayeler anlatmak, yeraltı dünyamda kinden için için yanarak, köşemde çürüyerek, ahlaki çöküş yaşayıp çevreden ve gerçekten koparak, nasıl hayatımı mahvettiğimi göstermek ilginç olmazdı. Roman olması için bir kahraman gerekliydi. Buradaysa kahraman olmayan birinin bütün özellikleri açık açık yer alıyor. En önemlisi de, nahoş izlenim uyandırıyor. Sonuçta hepimiz hayattan kopuğuz, hepimiz kusurluyuz, neredeyse her birimiz böyleyiz. Gerçek hayattan o kadar kopuğuz ki ondan nefret ediyoruz, bize hatırlatılmasına katlanamıyoruz. Hepimiz, gerçek hayatı bir çaba, adeta bir ağır iş olarak görüp içten içe hayatın kitaplarda daha iyi olduğuna katılıyoruz. Peki neden söylenip duruyoruz? Neden kötü yoldan gidiyoruz da daha fazla şey bekliyoruz? Ne istediğimizi kendimiz de bilmiyoruz. Fevri dualarımız karşılık bulsaydı bizim için daha kötü olurdu. Deneyin bakalım. Herhangi birimize daha fazla özgürlük verin, ellerimizi çözün, eylemlerimize daha geniş alan sağlayın, kontrolü azaltın… Sizi temin ederim, yine kontrol altına alınmak için yalvarırdık.”
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar · 2019128,6bin okunma
202 syf.
8/10 puan verdi
·
126 günde okudu
Hayyamı anlamaya çalışmak
Ömer hayyam, evet bu adam ne zaman yaşadığı ne zaman öldüğü kesin olarak bilinmemekle birlikte o değerli rubaileri okudukça bunun bir önemi olmayıp aslolanın onun kimseye benzemediği, dilediğini rahatça söylediği, halkın diliyle sade bir anlatımla; aşk,tanrı,şarap,ahiret,ölüm gibi konularda cesur bir üslupla anlatımda bulunması bence çok daha önemlidir. Çünkü bu adam söyledikleriyle doğu kültüründe söyledikleri sessizce söylenmeli iyice düşünülmeli söylediklerinin asıl anlamını sorgulayarak bu dörtlüklere bakmalı şeklinde farklı batıda ise özgür düşünce bilim gibi farklı şekilde yorumlanmıştır. Kültürlerin yorumunun doğruluğu yanlışlığından ziyade bence bakılması gereken ise dilin güzelliği, Hayyamın varlığa felsefeye bakış açısına şarap dediğinde bildiğimiz şaraba değil onun kattığı anlama girmek bunu düşünerek okumak bence daha önemli ve güzeldir.
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,4bin okunma
Notlandırma ya da değerlendirme yaratıcılığı, bir diğer deyişle kapasitemizi aşağı çeker.
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.