Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
İnsanların izledikleri dini geleneklerin büyük oranda yaşadığı yere, ailesinin ve kişinin etnik geçmişine ve tarihsel döneme bağlı olduğu açıktır.
..normalde Tanrı'nın varlığına olan inanç, kanıt veya göstergelerden kaynaklanmaz. Kendiliğinden ve istemsiz olur, der Bavinck.
Reklam
... Bir Tanrı olduğuna dair kanaat herkesin içinde doğal olarak vardır ve tıpkı kemiğin içinde iliğin olması gibi derinlerde bir yerde saklıdır... Buradan hareketle ulaşacağımız sonuç, bu inancın okullarda öğrenilecek bir doktrin olmadığıdır; bu inanç, her birimizin ana rahmindeyken uzmanı olduğu ve doğanın kimsenin unutmasına izin vermediği inançlardan biridir.
Ve John Calvin de şöyle yazmıştır: Tanrı, her insanı, ilahi görkemini anlayabilme kapasitesiyle donatmıştır. İnsanın hafızasını da sürekli yenileyerek, tekrar tekrar küçük damlalar döker... Dolayısıyla tüm insanlar Tanrı'nın var olduğunu ve O'nun Yaratıcıları olduğunu idrak eder... Dünyanın başlangıcından beri din olmadan yaşayabilecek hiçbir bölge, hiçbir şehir kısaca hiçbir hane var olmamıştır; bu inancın altında tanrısal varlığa dair her insanın yüreğine yazılmış, kelimelere dökülmeden bilinen bir itiraf yatar.
“Kitlelerin dinsizliği belki de insanlığın en tehlikeli hastalığıdır…”
Reklam
Dünyadaki inançlar arasında Hıristiyanlık, inançla ilgili sorulara akademik bir yaklaşım getirilmesine belki de en çok önem veren dindir ve dolayısıyla da şu ana kadar din ve teolojiyle ilgili tartışmaların büyük bölümü Hıristiyanlık bağlamında ele alınmıştır.
..insani ve kozmik kader nihayetinde, yeni bir yaratımın olduğu bir dünyada bulunmaktadır.
Mevcut dünyadaki fanilik, esasında termodinamiğin ikinci yasasının uygulamaya geçmesiyle ortaya çıkar, yani düzenden düzensizliğe doğru durmak bilmez bir sürüklenme gerçekleşir.
837 öğeden 551 ile 560 arasındakiler gösteriliyor.