Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Gelecek
Bir diğer toprak felaketi, Orta Asya’da 1960’larda, SSCB Özbekistan ve Türkmenistan’ın kurak alanlarında suya ihtiyaç duyulan pamuk yetiştirmek gibi basiretsiz işe giriştiğinde meydana geldi. Amu Derya ve Sır Derya adlı iki nehirden o kadar çok su buraya yönlendirilmişti ki dünyanın en büyük dördüncü iç denizi olan Aral Gölü neredeyse tamamen yok oldu. Yirmi yıl önce Aral Gölü’nü ziyaret ettim ve eskiden geçimleri bu denize bağlı insanların yaşadığı trajediyi bizzat gördüm.
💚 Doğa, orman, ağaçlar, yani yeşil insanın aradığı tüm cevapları verir genelde.
Reklam
Sanki sunni gibi ama değil kendim yoldum çiçek dalında güzelse de burada da güzel
Yolunuz düşerse.....
KEŞİF BEKLEYEN SAKLI CENNET Çorum’un Osmancık ilçesine bağlı Karalargüney köyündeki Gölbel Yaylası ve Gölbel Göleti, doğal haliyle görenleri hayran bırakıyor. 'Saklı cennet' diye adlandırılan ve dağlık Karalargüney köyünde bulunan Gölbel Yaylası, uzaklığı ve zorlu ulaşım şartları nedeniyle şimdiye kadar yeterince keşfedilemedi. Sadece yöre halkının bildiği eşsiz güzellikteki bölge, gür ormanları ve ilginç göletiyle görenleri şaşırtıyor. Görünümüyle Trabzon’daki Uzungölü andıran Gölbel’de yayla ve göletin birlikte olması doyumsuz bir manzara oluşturuyor. Gölbel Göleti, yayla sakinlerinin hayatını kolaylaştıran bir su kaynağı olmasının yanı sıra, doğa severler için de eşsiz bir manzara sunuyor. Gölet, çevresindeki gür ormanların yansımasıyla birlikte turkuaz ve yeşilin tonlarını bünyesinde barındırıyor. Bu muhteşem manzara, doğa yürüyüşleri, kamp ve piknik gibi aktiviteler için ideal bir ortam sunuyor.
“Çiçekler tabiatın en gerçekçi dilidir.” Park Benjamin 🌻
Mistik bir insan olarak çok sık içinde olduğumu farkettigim haller..
Devasa büyüklükte bu muhteşem ağaçtan foto almak için durdum da, sonra durduruldum mu diye emin olamadım. Hayatın zamanlaması, tevafukları bazen çok şaşırtıcı geliyor.
Reklam
Levin doğanın güzelliğiyle ilgili ne konuşmayı ne de dinlemeyi severdi. Gördüklerinin güzelliğini kelimeler bozuyordu..
Bana öyle geliyor ki hepimiz, “doğa” ya çok fazla bakıyor, onunla çok az yaşıyoruz.
Sayfa 163 - Can KlasikKitabı okudu
Oysa Doğa yufka yürekli değildir;
ne üzerimize titrer ne de bizi pohpohlar. Dünyanın kaba ve haşin olduğunu, bir adamı ya da kadını suda boğmaktan çekinmeyeceğini, teknemizi bir toz tanesi gibi yutuvereceğini görmemiz gerek. İnsanları umursamayan soğuk hava içinize işler, ayaklarınızı uyuşturur, bir elmayı dondurur gibi dondurur adamı. Hastalıklar, tabiat olayları, talih, yerçekimi, yıldırım kimseye ayrıcalık tanımaz. Takdir-i İlahi'nin yolu biraz kabadır. Yılanın ve örümceğin davranışları, kaplanın ve diğer atılgan, kana susamış yırtıcıların saldırıları, anakondanın sarmalına aldığı avın kemiklerini çatırdatması -bunların hepsi sistemin içindedir ve bizim alışkanlıklarımız da bu yaratıklarınkilere benzer. İşte, sofradan kalkıyorsunuz ve mezbaha millerce uzakta olmanın zarafetiyle ne kadar titizce gizlenmiş olursa olsun, siz de kendi tüketici türünüzle suç ortağısınız, başka bir türün tüketilmesi pahasına yaşıyorsunuz. Gezegenimiz göktaşı çarpmalarına, diğer gezegenlerin saptırmalarına, deprem ve yanardağ tahribatlarına, iklim değişimlerine, eksen kaymalarına açıktır. Ormanlar kesildikçe nehirler kuruyor. Denizin yatağı değişiyor, şehirler ve kasabalar suya gömülüyor. Lizbon'da bir deprem oldu, insanları sinekler gibi öldürdü. Üç yıl önce Napoli'de birkaç dakikada on bin kişi mahvoldu.
Ormanın huzuru....
Bana diyor ki; Nerede bir Manyak var gelip beni buluyor! Ben kahkaha atınca, - Tamam ya! dedi.😅 Kendimize çok emek verdik... O emeği bir çırpıda harcamamaliyiz...dedim içimden. Dedim ki ona, İstediğin kadar üzül, kaçma o duyguyu yaşamaktan ama orda kaybolma... İki Bir'e borçludur varlığını bir, hiç'e...
Reklam
Yaşam, mücadele ve ölüm.
1.322 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.