Kendimden, kendim gibi olamayışlar, olduğum gibi kalamayışlardan, içinde bulunduğu hali sürekli yadırgayışlardan, bu hüzzam makamında sürüp giden hayattan nefret eden bir tek ben miyim?
Hepimizin bildiği,
Hepimizin sevdiği bir yazarla giriş yapıyor dergi nisan sayısına:
"Çünkü sevdim
Ve ben kalbiyle yaşayanlar
Zümresindenim."
Hangi yazarın hangi kitabından sizce?
Yorumlarda belirtmek ister misiniz?
Ayın teması olan "Sevgi"ye ne kadar uygun değil mi? Kalbiyle yaşamak... Yeterince duygusal insanlarız
Bugüne kadar, acaba kaç tepkisi iç dünyasında yaptığı kurmacanın dışa vurumuydu? Kaç tartışma, kaç tepki, kaç davranış küçücük şeylerin birleşmesinin patlamasıydı?
..hayatını kaleme alma cüretini gösteren ama bunu yaparken de hiç utanmadan şehrin en yüksek noktasında oturup deniz manzaralı evinde kahvesini yudumlayan yazara şaştı. Bu yüzden de en çok yazardan nefret etti.
Mert’in nefretle tanışmasını görememek ve Elif’in bu ay mektup göndermemesi eksik hissettirsede “Sakin Ördek Yavrusu” ve “Allah’a Mektup Yahut Bir Melâl Halinin Arzı”gönlümüzü aldı. “Aykut” hepimizin yaşadığı hayat rutinine bakışı, çıkarımları ve monologları ile sıcacık hissettirdi. Aykut’u gelecek sayılarda görmek ve daha yakından tanımak istiyoruz. “Niçin Okumalıyız” bölümünde bu ay chat kısmının kapalı olmasıyla yazar müthiş bir monolog ile kitap mütalaası yaptı. Mert’in duygularla tanışmalarını, Elif’in mektuplarını merakla bekliyoruz.