Orta Dünya kitaplarının hangi sırayla okunması gerektiği üzerine birkaç farklı sıralama var ve inanın ben de başlayana kadar nereden başlasam diye kafa yormaktan epey bir süre evrene giriş yapmayı ertelemiştim. En sonunda elimde ne varsa onlara göre başlamam gerektiğine kendimi ikna edip evrene Hobbit ile giriş yapmış bulundum. İyi ki de başlamışım.
Daha önce yanlış bir dönemde başlayıp yarım bıraktığım Hobbit’e bir cesaret sesli kitap olarak bir şans vermiştim ve açıkçası verdiğim en doğru karardı! Kitabın aşırı şiirsel bir dili var, kahramanlarımız şarkılar söylüyor sürekli ve okumaktansa dinlemek daha keyifli bir hâle getirdi bunu.
Kitabı çoğu kişi ya okudu ya da uyarlamasını izlediği için inanın ne diyeceğim hakkında pek de bir fikrim yok. Bir yolculuk hikayesi olan, epik fantastik ögeler içeren Hobbit, biraz da Bilbo’nun kendini bulma hikayesiydi. Hobbitlerin hiçbir zaman köyden çıkıp uzaklara seyahat ettiği görülmemişken Bilbo bunu yapmış ve kendisi hakkında bir sürü şey öğrenmişti. Orta dünyanın getirdiği fantastik ögelerin yanında bunun da ayrı bir hikaye olarak sunulması oldukça güzel bir detaydı.
Açıkçası kitap hakkında söyleyecek çok bir şey bulamıyorum. Mutlaka okuyun demek istiyorum. Eğer ki filmleri izlediyseniz kitapları da okumanızı tavsiye ederim. Epik fantastik seviyorsanız, uzun bir serüvene çıkmak istiyorsanız (Yüzüklerin Efendisi de dahil) ve okumak isteyip evrene nereden gireceğinize karar veremiyorsanız Hobbit’ten başlayabilirsiniz.
HobbitJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 201914bin okunma
Mükemmeldi, sürükleyiciydi, heyecanlıydı. "Kargaların Ziyafeti II" durağan geçmişti ancak sıkılmadan okuyor ve krallıkta nelerin yaşandığının merakıyla yerinizde duramıyordunuz. "Ejderhaların Dansı" ndan ayrılan kısmı sadece krallık içinde geçmesiydi. Diyarın dışına da at sürmek ve doğanın hırçınlığı, sur ve onun soğuğunu da görmek istiyor, özlüyorsunuz. Bu özlemi yeterince gideren devam kitabıydı. İlk cümlemde üç kelimeyle bana hissettirdiklerini anlatabilmiş olmayı diliyorum. Serinin bu kitabına kadar geldiysen rüzgârı arkana almışsın demektir. Durma, devam et. Bol okumaların olsun.
Kral, tahtı ve tacı miğferine işlenmiş bir aslan olarak ilerliyordu. Eğer bu şehir düşecek ve yaşam son bulacaksa bu, o son mücadelesini vermeden olmayacaktı.
Tüm askeri birlik Prens'in Kral'ı selamlamasını bekliyordu. Barlas bu beklentiyi hissetmişti, karşı çıkarcasına boynunu dikleştirdiğinde Kral'ın dudaklarının kenarında alaycı bir tebessüm belirdi.
İlk defa şu an saray çok büyük geldi Dian'a. Koridorlar giderek uzuyor, ulaşmayı arzuladığı yer ondan uzaklara kaçıyordu.
Kalp atışlarını ilk defa bu kadar sert hissediyordu Vekil Kumandan.
Ve Salvator, üstadın yıllar evvel Kraliçe Miel'i ölümüne nasıl götürdüğünü , Kral'ın Kraliçe'nin celladı olmayı kabul ettiği o geceyi anbean izledi ...
<><>