Bir o kadar da deniyorum açıklama yapmayı- sonunda hiç kimse,kitaplar da dahil olmak üzere, nesnelerden zaten bildiğinden fazlasını duyamaz. Yaşantılardan dolayı açık olmadığı şeyi zaten duyamaz.
Orada darağacı,
burada yağlı urgan,
bir de calladın
kan kırmızısı sakalı!
Herkes kendi halinde,
ah, bir de öldürücü
bakışları yok mu onların!
Bildiğim şeylerdir,
Işığım ben:
Gece olaydım keşke!
Ama budur işte benim yalnızlığım, çepeçevre ışıkla sarılmış olmam.
Ah, karanlık olaydım, gece olaydım!
Nasıl emerdim ışığın memelerinden!
Üstelik kutsardım bir de sizleri, ışıl ışıl yıldızcıklar, ateşböcekleri göğün! O ışıktan armağanlarınızla mutlu olurdum.
Ama öz ışığımla yaşıyorum ben, gene ben içiyorum benden taşan alevleri.
Bilmiyorum almadaki mutluluk nedir; çoğu zaman bana öyle geldi ki, çalmak daha da büyük mutluluktur almaktan.
Biliyoruz ki Nietzche, babası öldüğünde değil,
Dr. Wagner ile arası bozulduğu için değil,
Salome tarafından reddedildiğinde de değil,
bir atı kırbaçlanırken gördüğünde çıldırmıştı..
Filozofik yaşamın sırrı bu;
Kendi acını değil,
Başkasının acısını görebilmek,
Ve o acıyı kendi acına yeğ kılmak..
👨🏻
Bugün, aykırı kalemiyle birçok okuru etkilemiş, filolog, filozof, kültür eleştirmeni, şair ve besteci