Beş duyumun beşiyle de çocukluk sürüyorum çünkü, bakış yaşım ilerlemiyor hiç, tat alışım, dokunuşum... Akıl yaşım ile bakış yaşım arasında çok gözyaşı var, yıllar var, küçüklüğümde kuşları havada açan çiçekler sanıyormuşum, gözüm hâlâ öyle bakıyor göğe, öyle kuş kokuyor rüzgârlar, annemin söyleyip güldüğü yalana kandığım için dünyanın seslerini duyup dinleyişim de çocuk.
Sayfa 161Kitabı okudu
Dil, bize kimden armağan düşünmeliyiz bunu...Dil bize,ateşi yeni soğumuş bir gezegende her nasılsa hayat bulmuş, yeri kayıp ilk insanlardan armağan, ve onlar güneşe, aya bakıp çok korkuyorlardı...
Sayfa 152Kitabı okudu
Zamanın içinde zaman gölleri var, gündüzünü bilirim evimin,gecesini bilmem kimlerin...Kışımda yazım uğuldar.
Sayfa 141Kitabı okudu
Dünyanın taşını, madenini erkek diliyle yağmalayıp kadın diliyle satıyorlar, Türkçesi bu işin.
Sayfa 129Kitabı okudu
Ovaların tüylerini yolup dağların kemiklerini kırıyorlar...Belediyeler, ocak açıp taş satmasın, ulusal, uluslararası mermer heykel sempozyumu düzenlemesin, bir ayda bin dolara mermer yontanların heykelleri ecinni heykellerine benziyor, tek bir ağacı, güzellikte geçer hepsini...
Sayfa 127Kitabı okudu
Hiç yarışmak istemedim hayatımda...Yarışmak, güreşmek, dövüşmek, sürtüşmek, kapışmak, şmak,şmek,şmak !...Ş harfiyle çoğullaştırılmış eylemsi durumlarda bulunmak istemedim...
Sayfa 122Kitabı okudu
İnsan, ses çıkaran varlıklar arasında en akıllısı, zekisidir.
Sayfa 113Kitabı okudu
Yaşamak için hiç de gerekli olmayan nesneleri satın almak için ,ömrünüzü satmamayı seçebilirsiniz pekâlâ.
Sayfa 98Kitabı okudu
Biz ,gün doğarken işe giden çocuklar, sabah kuşlarının nüfusuna kayıtlıyız, yaprakların hışırtısına, çöp kedileriyle kardeşiz...
Sayfa 92Kitabı okudu
Kadınlar ormanda mı yenildi erkeklere? Binlerce yıl önce, ormanda mı yere düştük?Meyva toplamaya gitmiştik...Eteğimizde mantar ve kestanelerle uyuyakaldık...Rüyadan silkindiğimizde gece bastırmış, karanlık koyulaşırken dünya el değiştirmişti.
Sayfa 56Kitabı okudu