Baştan sona sığıntı dünya
Ona damarlarıyla bağlanan insan
Yoldan çıkaran aşk, tutku ve ihtiras
Bir lokmalık, tek solukluk müfecci nefis
Ötede uzaklaştıkça kanatan bir inanç (din)
Yanılgıdan ibaret insanınki bu canhıraş nidâ
Ömrümden devamlı bir takvim eksiliyor, her geçen gün bir öncekini aratıyor. Dönüp defterime neler biriktirmişim diye bakınca esef ediyorum. Bana bahşedilen bunca nimete azgınlık edip, nâşükür olmuşum.
Güzel günlerin de acı günlerin de gelip geçici olduğunu unutmuşum.
İnsan olduğumu unutmuşum..
İnsan olduğum unutulmuş..
Hem insan olmanın hem de layıkıyla olamamanın yükünü taşıyorum.
Bazen durakalıyorum, nefes alacak mecal bulamıyorum.
Bazen amaçsızca ve rotasız sadece koşuyorum.
Bazen bir boşluğa saplanıp kalıyorum.
Bu kalabalık sessizlik ruhumu incitiyor..
Bu kalabalık yanlızlık beni biçare ediyor..
Ama herşeye rağmen bir yerden gelen bir fısıltıdan alıyorum tüm gücümü.
Henüz ölmedin, hala bir ümit var.
Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da..