Küçük dağları onlar yaratmış gibi; kendilerine bir şey katamamış olmanın ezikliğiyle öyle bir bakıyorlar ki size,gözlerini kısarak
Öyle bir hor görme,öyle bir eziklik yok başka
Fuhuş ve her türlü ahlâksızlık, iktidar yanlısı basın gurupları ve televizyon kanalları ile yayılarak milletimizin değerlerini yok etti. Sokaklarımız kapkaççılara, tecavüzcülere, teröristlere teslim edildi. Müslüman Türk Milleti kendi memleketinde insanca yaşamak hakkından mahrum kaldı.
"Umut, inanç'a eşlik eden ruh hâlidir... Umutluluk hâli olmaksızın inanç ayakta duramaz, dayanaksız kalır... Umut, yalnız ve yalnız inanç temeli üzerinde durabilir..."
İnsanın insandaki gerçek değerini, ondan "vazgeçme eşiği" ifşa ediyor. Hiç şaşmaz.
O vazgeçiş eşiği neyse, ne kadarsa birinin gözündeki hakiki değeriniz orada saklı. Kalan her şey süslü cümleler, münasip kılıflar, kendini aklayan serzenişlerden ibaret.
Gizem, en estetik kudret.
Gizemsizlik... Bu çağın büyüsüzlüğünün en büyük nedeni gizemsizlik. Ve tesiri yok eden bir teşhircilik. Artık kimselerin gizemi yok. Sırrı yok. İçi yok... Özeli yok. Keşfi yok.
Keşf edilesi bir yanı yok çünkü dilinde, zikrinde, fikrinde, giyiminde, hâlinde, vitrininde, sosyal medyasında... Herkesin, her şeyi, hepsi zaten dışarda, dışında.
Bazen hiç kimseyle konuşmak istememek; tek kişiyle konuşmayı çok istemek yüzünden.
"Gelişigüzel yazılmış bir kitabı okuyormuşum gibi onunla konuşmaktan zevk almıyorum" demişti Werther.
Gelişigüzel yazılmış kitaplar gibi gelir çünkü her sohbet insana. Hakiki muhatabı değilse.