Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kapitalizm ve Komünizm

Profil
Marx, kapitalizmi, neredeyse hayranlıkla, “sınırları yıkan bir makine” olarak tanımlarken kuşkusuz haklıydı. Komünizm ve kapitalizm, iki farklı yeryüzü cenneti vaadinde bulunan materyalist ütopyalardır. Pratikte, komünizmin doğal çevrede gerçekleşmesi kolay değildir. Ama en azından malların paylaşımını önermektedir. Kapitalizm ise, ekonominin sonsuz olduğunu ve bu yüzden paylaşmanın gereksiz olduğunu iddia ederek bizi, mekanik yaban tavşanların ardından koşan birer tazı gibi, daima ileriye doğru yönlendirmektedir. Yalnızca belli sayıda tazı gerçek bir tavşan yakalayabilir, geri kalanlarsa düşene kadar koşmaya devam eder. Geçmişte oyunu kaybedenler yalnızca yoksul olanlardı, ama bugün kaybeden gezegenin kendisidir.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Marx ve Das Kapital
Şimdiye kadar Karl Marx' ın üzerine filozof, Das Kapital' in üzerine de kitap yazılmadı. Marx mesleki olarak ekonomi - politik alanında ihtisas değildir. Onu ekonomi - politik alanına getiren nokta, felsefi çalışmalarında derinleşmesi ve sosyal bilimlerde çığır açmasıdır. Kapital' i anlamak aynı zamanda Marx' ın diyalektik materyalizm ve tarihsel
Kapital 1. Cilt
Kapital 1. CiltKarl Marx · Yordam Kitap · 20151,854 okunma
Reklam
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Emek
Totaliter rejimim soytarıları, oligarşik düzen yaltakçıları, halk çıkarları yerine birkaç zengini dev yapma zihniyetindeki çomarlar, çeşitli manipülatif etkenlerin birleşiminden yarattığınız beyni yıkanmış oksijen israfları,ahlak kurallarını para ile şekillendirdiğiniz çürük toplum yapısı ve budalaca iktidar sahipliği peşinde koştuğunuz iğrenç
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İthaki Yayınları · 201714,7bin okunma
64 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
koşullandığımız bir ilke var: "çalışmayana yemek yok." bu mentaliteye göre en çok çalışanın en fazla imkana sahip olması icap ederdi. peki, öyle mi? paul lafargue, çalışmanın refah düzeyini yükselttiği yönündeki tutumu şiddetle eleştiriyor. ona göre; kapitalist sistemde işçi sınıfı çalıştığı oranda sefalete maruz kalır; daha çok iş talep eder, daha da yoksullaşır. proletaryanın içine düştüğü bu çarkta, üretenler ürettiklerinden faydalanamazlar; işçi dokuduğu ipekli giysilerden giyemez, imal ettiği şaraptan içemez. ücretli işçinin sefaleti iş talebini artırır, dolayısıyla üretim arttıkça artar. görünürde burjuvaziye hizmet eden bu sistem, arka planda daha fazla tüketim sahası aramaktadır. bir başka ifadeyle; kapitalizm, ürettirdiği malları tüketmeye zorlamaktadır. yapay ihtiyaçlar türetmekte, sömürge arayışlarına girmektedir. kitap içeriğine rağmen sıkıcı değil. alabildiğine iğneleyici bir üslup var ve bu da monotonluğu kırıyor. yer yer ütopik görüşler göze çarpsa da farklı bir perspektif sağlaması açısından listeye alınmalı diye düşünüyorum.
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,2bin okunma
Darvinizm, açık ya da kapalı bir şekilde dogmayı, daha açık bir ifade ile ilahi düzenlemeyi reddeder. Halbuki Hıristiyanlık ve Musevilik bunun tam karşıtı olan bir öğretiye sarılmıştı. Faşizm de düşünmeden inanan, yorumlamadan söyleneni yapan insanlara ihtiyaç gösteriyordu. O halde din bu düşünce için biçilmiş bir kaftandı; işte bu nedenle kapitalizm ve Batı'nın dogmatik dindarları, Darvinizmi bir türlü kabul etmedi. Amerika'da evrim kuramı ile ilgili büyük çatışmalar oldu. 1940'lı yıllarda kilisenin ve tutucu kesimin çabaları ile, orta eğitimde "Yaratılış safsatası" okutulmasına girişildi. 1957'de uzaya önce Ruslar çıkınca, Amerika dehşete kapıldı ve bunun nedenini araştırdı. Anlaşıldı ki Sovyetler Birliği'nde orta eğitimde dersler evrimsel mantıkla anlatılıyor. Bu mantıkla verilmeyen eğitimde, araştırıcı, yaratıcı insanlar yetiştirmek kolay olmuyor. Amerika geride kalınca eksiklerini araştırdı ve bunun kökeninde sorgulayıcı, kuşkucu bir eğitimin olmadığını gördü. Bunun üzerine Amerika'da evrim dersi okutulmasına karar verildi. Ancak bir öğretmen, "Biz maymundan geliyoruz" deyince tutucular ayağa kalktı; şikayetler ve çeşitli politik baskılar sonucu Amerika'da bir mahkeme kuruldu. ilericiler ve gericilerin müdahil olarak katıldığı bu mahkemede, "İnsanın maymundan türediğini nasıl söyleyebilirsiniz, insanlığa nasıl hakaret edersiniz" diye kavgalar çıktı. Siyasiler devreye giriyor vs. uzun bir hikayesi var. "Maymunlar Mahkemesi" diye bilinen bu olaydan esinlenerek, bu mahkemenin gidişatının tam tersini işleyen Maymunlar Cehennemi diye güzel bir film de çekilmişti.
Sayfa 266Kitabı okudu
Eee Ben ne Anladım bu Seçme Hakkından:)
Egemenliğin kaynağı şu sözünü ettiğimiz millet, öyle mi? Bu milyonlarca aç, bu zavallı, bu cahil kalmış, bu iğfal edilmiş milyonlar... Şu gece ve gündüz ekmek diye sayıklayan zavallılar... Şu, kendisinin hakkı olduğu söylenen seçme hakkı üzerinde düşünmek için harcıyacak bir saniyesi bile olmayan yoksullar... Şu basın ve yayın araçlarının işaret buyurduğunu seçen, reddettiğini terke den milyonlar mı? Bunlar mı egemenliğin sahibidir?
Dünya YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şüphe yok ki, bu memlekette aç olanlar en çok çalışanlardır. Bununla şerefiyle çalışan, hırsızlık, yan kesicilik,aldatma, dalkavukluk, rüşvet, nüfuz sömürücülüğü, kadın ticareti, insanı kısa yoldan seçkin kılacak herhangi bir şeyi yapmayan namusluları kastediyorum.
Dünya YayınlarıKitabı okudu
Tabi Canım Bilmez Olur Muyuz?
Kapitalistlerin menfaatları bir an tehlikeye düşecek olsa, partili hasımlar, bütün kinlerini unuttuyor, düşmanlıklarını bırakıyor, bu tehlikenin bertaraf edilmesi için beyi, paşası, parlamenteri tek saf haline geliyorlar.
Dünya YayınlarıKitabı okudu
Belê, ez jî carekê sosyalîst bûm:
"Sosyalistin mücadelesi bir kapitalist olabilme mücadelesidir. Kapitalist olabilmek, işkembeleri şişirebilmek için mücadele eder. Samimiyet ve içtenliği de yoktur."
Dünya YayınlarıKitabı okudu
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Kitap hakkındaki görüşlerime geçmeden önce biraz yazardan söz etmek istiyorum. Zira 70 yaşından sonra yaşamanın hiçbir anlamı yoktur deyip tam 70 yaşında karısıyla birlikte intihar eden bir adamdan bahsediyoruz. Fransız sosyalizm tarihinde Marksizmi ülkeye ilk getiren düşünür olan Paul Lafargue, 1842'de Küba'nın Santiago kentinde
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,2bin okunma
Reklam
HK
Bu adamlar biliyorlar bildikleri halde nefislerine tapıyorlar.
HK
Bugünün müşrik sistemi sahibi kendine tapandır.
HK
Teknoloji sahibi Avrupa medeni değil vahşi bir devlet olmuştur.
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.