Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kelimeler ve Anlamları

Profil
Kelime Hazneme Kattığım
Öğrendiğim yeni kelime: "Nahvet" Kibir, gurur kelimelerine tekabül ediyor. "Nahvetli"de kendini beğenmişliğe karşılık geliyor. Edindiğimiz nev sözcükleri dağarcığımızda tutmaya ve günlük hayatta kullanmaya gayret gösterelim. Maziyle gelecek arasında köprü kurmanın başlıca yolu...
Tevâzu, kişinin kendi benliğini örtmesidir.
Reklam
Kalender
s. Far. yaradılışça alçakgönüllü ve gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan ve öyle yaşayan (kimse). kalendere “kış geliyor” demişler, “titremeye hazırım” demiş “yaşamanın felsefesine ermiş, kalender kişi, en sevimsiz, en rahatsızlık verici durumları bile hoş karşılar” anlamında söylenir. kalender meşrep kalender gibi yaşayan, alçakgönüllü, gösterişsiz (kimse).
günün kelimeleri*
Tedebbür, "kelimelerinin arkasında yatan derin mânaları araştırmak"demek Tefekkür de "onlar üzerinde derin derin düşünmek" demek.
DİTMEK - DİDİKLEMEK
DİTMEK 1- Yün, pamuk gibi şeyleri tellere ayırarak kabartmak. 2- Elle çok küçük parçalara ayırmak. DİDİKLEMEK 1- Çekiştirerek veya ısırarak parçalamak, gagalamak. 2- Bir yerin veya bir şeyin içindeki eşyayı karıştırarak aramak, araştırmak. 3- (mecaz) Bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak. 4- (mecaz) Huzursuzluk vermek, sıkıntıya sokmak. DİDİNMEK Büyük bir gayret sarfederek, çırpınarak durmadan çalışmak, çabalamak, uğraşmak. --------------- Tevfik Fikret "Ferda" adlı şiirinde gençlere şöyle mesaj veriyor: "Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır; Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır!" Zaman durmak zamanı değil ey insan, bu zamanda çalışmak gerek her zaman. Kalk ve uğraş bul kendine. Hayatın boyunca didin, durmadan düşün, akıllı ol ve ara, aradığını bul ve ona doğru koş. Bulduğun zaman al onu ve dünyaya haykır insanlığı.
Küfrân-ı nimet
Nimete küfür eden, nimetin kıymetini bilmeyen, saygısız. Herhangi bir nimete veya yapılan bir iyiliğe nankörlükle karşılık vermek, yapılan iyiliği reddetmek.
Yapı Kredi Yayınları
Reklam
ihtiyat.
Gerçekleşmesi muhtemel olan konularda tedbirli ve sakınarak davranma. Yedek. Dilimize Arapçadan geçmiştir. Gözetmek mânâsına gelen havt kelimesinden türetilmiştir.
Sayfa 222 - Can Yayınları
Hodbin.
Sadece kendi menfaati doğrultusunda hareket eden. Kibirli. Bencil. Dilimize Farsçadan geçmiştir. Kendi mânâsındaki hod kelimesiyle, gören mânâsındaki bin kelimesinin birleşiminden oluşmuştur.
Sayfa 217 - Can Yayınları
Meftun.
Gözü başka bir şey görmeyen tutkulu aşık. Hayran olan. Dilimize Arapçadan geçmiştir. Şaşma, saptırma manasındaki fitne kelimesinden türetilmiştir.
Sayfa 210 - Can Yayınları
hemdert.
Aynı derdi paylaşan. Dert ortağı. Dilimize Farsçadan geçmiştir. Birlikte manasındaki hem kelimesiyle dert kelimesinin birleşiminden oluşmuştur.
Sayfa 208 - Can Yayınları
Reklam
Bağımsızlık mı bağımlılık mı?
Bugün dersine girdiğım 5. sınıflardan birinde özdeyiş konusunu işliyorduk. Özdeyişe örnek cümle de "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir."(M. Kemal Atatürk) Cümlenin ifade ettiği anlam nedir diye sordum çocuklara. Baktım parmak kaldıran yok, düşünmeye devam ediyorlar. Sonra kelime kelime gideyim dedim. Bağımsızlık sizce nedir
YAĞMA HASAN'IN BÖREĞİ
"Hakkı olan veya olmayan herkesin yararlandığı kaynak" anlamında kullanılan bir söz. (TDK) Börek ustası Hasan Kılıç’ın börekleri o kadar nefis, öyle lezzetli olurmuş ki daha seyyar arabasıyla Karamürsel -Kocaeli'nin ilçesi- sokaklarına çıktığı anda, ilçe halkı arabanın başına toplanır, börekleri adeta yağmalarcasına kapışırmış. İşte bu nedenle böreğin adı "Yağma Hasan’ın Böreği" olarak kalmış. Adı ve lezzeti hâlâ yaşatılan Yağma Hasan Böreği, bugün markanın üçüncü kuşak temsilcisi Ali Nail Erol’e emanet. 1937 yılında dedesinin başladığı işi dayısı Halil Kılıç’tan devralan ve Yağma Hasan Böreği’ni tam 25 yıldır işleten Ali Nail Erol, böreğinin sırrını şöyle açıklıyor: “Dedem böreğin hamurunu ipek gibi incecik açarmış, bu nedenle börek çok lezzetli oluyormuş. Tezgâha düştüğü an insanlar yağmalarcasına kapış kapış alıyorlarmış. Sonra dedemin arabasına "Yağma Hasan’ın Böreği" yazmışlar, dükkân açılınca da aynı isimle yoluna devam etmiş. Biz de bu tarife uygun olarak incecik açıyoruz böreğin hamurunu.
Tehlike
1) Büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum, muhatara. 2) Gerçekleşme ihtimali bulunan fakat istenmeyen sakıncalı durum. Tehlike atlatmak, tehlike çanları çalmak, tehlike yaratmak, tehlikeye atılmak, tehlikeye atmak, tehlikeye düşürmek... Doğmak, ilk yaşamsal tehlikedir. Korkunun ilk habercisi... Ölüme de yaşamsal son tehlike diyebiliriz. Hayatta olmak bir tehlike midir? Evet. Düşünmek, karnın aç olması, fesatlık, açgözlülük vb. her şey bir tehlikedir. İnsanın en yakınından zarar görme ihtimali, tehlikeli durumdur. Görünen tehlike işaretleri kadar görünmeyen tehlike işaretlerini de iyi hesaplamak gerekir. Birlikte kazanmayı başaramayanlar, birlikte kaybetmeye mahkûmdur. Tehlikeden uzaklaşmak gerekir ancak saldırı karşısında kaçmak tavşanın uyguladığı bir stratejidir. Şahsınıza yapılacak saldırılardan kaçmanın bedeli ağır olur. Savaşmanız gereken durumlarda sonunu ve sonucu düşünmeye gerek yok. Çözülemeyen problemler, haksızlıklar, kandırma, hakaret, yalancılık... Hisler büyüdükçe, tehlike de büyür.
483 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.