Tanrı kahkaha atamaz. Yerinde olmak istemezdim. Lakin her şeyi bilir, her zaman her şeyi. Bunu düşününce de yerinde olmak istemeyeceğim geliyor aklıma. Bunu çok kez düşünüyorum. İnsan olmak Tanrı olmaktan iyi.
Yazardan okuduğum üçüncü kitap ve beni yine çok etkiledi. Yine baş karakter bir kadın ve onun geçmişe dönüşleriyle hayatını kronolojik bir sıra olmadan sanki bir sohbet havasında kendi ağzından dinliyoruz yani okuyoruz. Yazar yine Macaristan'ı ve 1950li yıllarda hakim olan havayı anlatmayı da ihmal etmemiş.
Ezster, çocukluk yıllarını yaşayamamış daha doğrusu yaşama kaygısı içinde geçirmiş hep çok çalışmış ama bunun karşılığını kendince hakkettiği maddi manevi her şeyi hep başkalarında görmesi onu hayata karşı sonsuz bir öfkeyle doldurmuş. Kıskanç, sevimsiz, sevgisiz bir kişilik. Ünlü bir tiyatro sanatçısı olmasına rağmen bu konumun getirdiklerini bile yaşayamamış. Sevmeye ve sevilmeye karşı duvarları onu hep yalnız bırakmış. Ezster ile her duyguyu paylaştım mutluluk hariç.
Kasvetli havasına rağmen beğenerek okudum ve çevirileri müsade ettiği sürece de okumaya devam edeceğim bir kalem kesinlikle.
Keyifli okumalar...
Yavru CeylanMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 2022354 okunma
İnsanlığın medeniyetten önceki köklerine doğru uzanıldığı zaman dini inanış ve ritüellerin semavi dinlerin dışında farklı bir yorumla uygulandığı görülür. İnancın uygulanış biçimi öylesine güçlüdür ki her dinin ve toplumsal yapının içinde ritüelleri görülmeye devam eder. Yüzyıllar boyu takip edilebilen bu yapının uygulayıcılarına genel olarak
Sanatta duygu aranmıyor bugünlerde. Neredeyse bilimin mesafeli soğukluğu moda oldu. Romantizm, işte ne bileyim, hepsi demode, hepsi gülünç geliyor insanla ra. Aşk bile.
Eğer bundan on yıl öncesinde soylu beyler bu halkı kendi ülkelerinde evsiz barksız bırakmasalardı, belki şimdi kendileri de yersiz yurtsuz kalmamış olurlardı...
Sayfa 157 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Birinci Baskı 2004 [ISBN: 975-17-3138-0]Kitabı okudu