20 yaşında genç delikanlı otobüsün camından bakarken birden bağırdı.
-Baba; arabalar, arabaları görüyor musun, bizle geliyorlar.
Babası gülümsedi ve mutlulukla saçını okşadı.
Genç bir süre daha dışarıyı izledi ve sonra birden bağırdı.
-Bulutlar baba, bulutlar harika
Baba gülümseyerek oğlunu izledi.
-Baba ağaçlar dedi aniden delikanlı. Onlar hep geride kalıyor dedi.
Arkada oturan yaşlı adam, bu bağrışmalardan rahatsız olmuş olacak ki;
Babanın omzuna dokundu.
Beyefendi oğlunuzu iyi bir doktora götürmelisin. Problemi var herhalde.
Baba geriye dönerek "o zaten iyi bir doktordan geliyor. Oğlum doğuştan kördü ve ameliyat sonrası gözleri açıldı" dedi...
** Herkesin bir hikayesi var. Ne çabuk yargılıyoruz insanları ve ne çabuk tanılar konuyoruz değil mi? O kadar hızlı kararlar veriyoruz ki insanların yaşadığı hikayeler bizim için pek önemli olmuyor.
Bir çocuğun elinde iki tane elma varmış. Annesi demiş ki; Elmalardan bir tanesini bana verirmisin?
Çocuk elindeki elmaların önce birini, sonra diğerini ısırmış... Annenin dudaklarındaki
tebessüm birden bire donup kalmış.Yüzünden oğlunun onu hayal kırıklığına uğrattığı okunuyormuş. Ama çocuk ısırdığı elmalardan birini annesine uzatarak :"Al anne bu tatlı" demiş. Anne öylece kalakalmış. Ne kadar tecrübeli olursanız olun yargıda bulunmayı geciktirin. açıklamak için karşınızdakine fırsat verin. Her duyduğunuza inanıp peşin hüküm vermeyin...
Başkalarını asla yargılama. İkiniz de çok iyi biliyorsunuz ve beklenmedik olayların bir kişinin kim olduğunu nasıl değiştirebileceğini iyi biliyorsunuz. Bunu daima aklınızda tutun. Başkasının kendi yaşamında neler yaşadığını asla bilemezsiniz.
Tarihçilerin bize erkekler veya kadınlar hakkında söylediklerinin gerçekten doğru olduğuna gerçekten inanıyor musunuz? Bu tarihlerin tesadüfler dışında asla gerçeği söylemeyen erkekler tarafından yazıldığını göz önünde bulundurmalısınız. Moderata Fonte, Kadınların Değeri