p

Peygamberimiz

"Güneş ve ay, Yüce Allah'ın (varlığını ve birliğini gösteren) alâmetlerinden birer alâmettirler. Ay ve güneşten birinin tutulduğunu görürseniz Yüce Allah'ı zikre (namaza) koşunuz. Canım elinde bulunan Allah'a yemin olsun, cennet bana o kadar yaklaştırıldı ki neredeyse meyvelerinden koparabilecektim. Cehennem de o kadar yaklaştırıldı ki sizi çepeçevre kuşatmasından korkup Allah'a sığındım."
Sayfa 126 - DİBKitabı okudu
HZ. PEYGAMBER’İN GEÇMİŞ İLAHİ KİTAPLARDA MÜJDELENMESİ Kur’an-ı Kerim Hz. Muhammed’in (sas) peygamber olarak gönderileceğinin Tevrat ve İncil’de yazılı olduğunu şöyle haber vermektedir: “Onlar, ellerindeki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları o elçiye, ümmî Peygamber’e uyarlar” (A’râf, 7/157) Bununla birlikte Hz. İsa da bu konuyla ilgili ümmetine şöyle hitap etmiştir: Ey İsrailoğulları! Ben Allah tarafından size gönderilmiş bir elçiyim; benden önce gelen Tevrat’ı doğrulamakta ve benden sonra gelen gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdelemekteyim.” (Saf, 61/6) Tevrat’ta da “Tanrınız Rab size aranızdan, kendi kardeşlerinizden benim gibi bir peygamber çıkaracak; onu dinleyin” ifadelerinin yer almasını İslam âlimleri mevcut Tevrat ve İncil’de Hz Muhammed’le ilgili müjdenin olduğuna delil göstermişlerdir. İlaveten Hz. İsa’ya vahyedilen İncil’de bu haberin mevcut olduğunu fakat daha sonra tahrif neticesinde İncil metinlerinden çıkarıldığını belirtmişlerdir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
Ahlâkı
HZ. PEYGAMBER’İN (SAS) AHLAKI KUR’AN İDİ “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta’, Hüsnü’l-huluk, 8) diyen Peygamber Efendimizin (sas) her bir sözü, davranışı, uygulaması, güzel ahlakının bir yansımasıydı. O dürüst ve güvenilir, adaletli ve merhametliydi. Cömertti, cesurdu, tedbirli ve sabırlıydı, öfkesini yenerdi. Herkesle yakından ilgilenir; zayıf ve yoksulların, dul ve yetimlerin sıkıntılarını giderirdi. Çocuklara ve gençlere değer verir, onların ilkeli ve dengeli yetişmesini isterdi. Her yaştan insanla sıcak bir iletişim kurar, kimseyi kırıp incitmezdi. Allah için sever ve Allah için buğzederdi. Yumuşak bir dili ve üslubu, kolaylaştırıcı ve sevdirici tutumuyla herkesin gönlünde taht kuran bir öğreticiydi. Öğrettiklerinin kalıcı etkiler bırakmasında en önemli rol bunları önce kendisinin hayata geçirmesindeydi. Öyle ki sevgili eşi Hz. Aişe’ye onun ahlakının nasıl olduğunu sorduklarında o şöyle demişti: “Sen Kur’an okumuyor musun? Onun ahlakı Kur’an’dı.” (Müslim, Müsâfirîn, 139) Diyanet İşleri Başkanlığı
Dua
PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN DUALAR Rabbimizin katında duadan daha kıymetli bir şeyin olmadığını ifade eden Sevgili Peygamberimiz, hayatının her anını duayla süslerdi. Gece gündüz, evinde, mescidde ya da yolculukta, yalnızken ya da ashabıyla beraberken, sevinçli, endişeli veya hüzünlüyken her ne durumda olursa olsun dilinden duayı düşürmezdi. Güne başlarken “Allah’ım! Senin kudretinle sabaha çıktık, senin kudretinle akşama gireriz. Senin kudretinle yaşar, senin kudretinle ölürüz. En son dönüşümüz de ancak sanadır.” (Tirmizî, Daavât, 13) diye dua ederdi. Akşam karanlık çökünce “Ya Rabbi! Bu gecede olanların ve sonrasında olacakların hayrını senden dilerim. Bu gecede olanların ve daha sonrasında olacakların şerrinden de sana sığınırım.” (Müslim, Zikir, 75) derdi. Gece uyumadan önce de “Sığınacak yeri ve ihtiyacını giderecek kimsesi olmayan niceleri varken; bizi yediren, içiren, ihtiyaçlarımızı gideren ve bizi barındıran Allah’a hamdolsun.” (Tirmizî, Daavât, 16) diyerek geçen günün şükrünü eda ederdi. Diyanet İşleri Başkanlığı
Şair onun cömertliğini ne güzel ifade etmiştir: "Bir gün seni cömertlikte bulutlara benzetirse methinde hata etmiş olur. Çünkü bulutlar verir ağlar fakat sen, verir gülersin."
Reklam
“Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin" biçiminde salavatta bulunmak, bu yola yeni girmiş salikin kalbine, içinde münâcât bulunmayan zikirlerden daha çok etki yapar. Çünkü münacatta bulunan kişinin kalbi, münacatta bulunduğu varlığı hemen yakınında hisseder ve bu yoğun his de onun kalbini derinden etkileyerek, ona haşyet kazandırır.
Hz. Muhammed(s.a.v),Hak ve adalet için kurulan bu toplumsal dayanışmaya( Hilfü’l Fudul sözleşmesi ) duyarsız kalmadı. Mazlumların yanında olmayı kendisine prensip edinen Hz. Muhammed(s.a.v) de bu cemiyete katıldı ve haksızlığa karşı mücadele etti. Kendisi peygamberlikten sonra bile bu cemiyeti övmüş ve “Eğer İslamiyet döneminde de böyle bir anlaşmaya davet edilirsem kabul ederim” demişti.
Sayfa 33 - semereKitabı yarım bıraktı
·
Puan vermedi
Hayatını en ince noktalarına kadar bilmemiz ve kendi hayatımıza tatbik etmemiz gereken yegâne insan, peygamberler peygamberi Hazret-i Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellemdir. O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. İşte sıcak bir aile ortamında merakla okunup dinlenecek bu siyer, Osmanlı'nın son devrindeki müstesna simalardan, büyük devlet adamı ve tarihçi Ahmed Cevdet Paşa'nın, "Kısas-ı Enbiyâ" isimli eserinin, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve selemin hayatını anlatan kısmının sadeleştirilmiş halidir.
Peygamber Efendimiz
Peygamber EfendimizAhmed Cevdet Paşa · Erkam Yayınları · 2017863 okunma
242 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.