Meleklerin emri ve azizlerin çağrısıyla Baruch de Spinoza’yı cemaatimizden uzaklaştırıyoruz; ona beddualar ediyor ve onu lanetliyoruz. Yüce Tanrının inayeti ve kutlu cemaatin oluruyla, kutsal Kitap Tevrat’ın 613 ayetinde yazdığı gibi biz de onu, Joshua’nın Jericho’yu, Elisa’nın yoldan çıkmış gençleri Şeriat Kitabına uygun bir şekilde uzaklaştırıp cezalandırdıkları gibi aforoz ediyoruz. Bu insan gece gündüz; uyurken ve uyanıkken, giderken ve gelirken lanetlensin istiyoruz; yüce Tanrı ona hiçbir zaman merhamet göstermesin ve onu bütün öfkesiyle ve şiddetiyle lanetlesin; Kutsal Kitap’ta yazıldığı gibi Tanrının bütün belaları onun üstüne olsun. Yüce Tanrı onun adını gök kubbenin altında tümden silsin; yüce Tanrı ona Şeriatın Kitabında yazdığı gibi verebilecek en büyük belaları versin ve onu İsrailli kavimlerden tamamen uzak tutsun. Ve bugün siz Tanrıya biat ve şükredenler, hepiniz kutlanın. Sakın ha, herhangi biriniz onunla sözlü veya yazılı bağlantı kurmasın! Sakın ha, herhangi biriniz ona en küçük bir iyilikte bulunmasın; sakın ha, onunla aynı çatı altında oturmaya devam etmesin; herhangi biri ona dört adım kadar yaklaşmasın; herhangi biri ona bir şekilde ait olan herhangi bir yazıyı okumasın!”
Aforoz olduktan sonra, geri dönmeye çalışmadı.
Dönemin verili aidiyetlerinin ötesinde, hakikate, erdeme ve dostlara bağlılıkla geçicek bir hayatı seçmiştir Spinoza