Eğer çok kızgınsan sadece bir şey yap: Sağ burun deliğini kapat ve soldan nefes almaya başla ve birkaç saniye içinde öfkenin kaybolduğunu göreceksin çünkü öfkeli olmak için varlığının erkeksi tarafında olman gerekir. Bunu dene ve şaşıracaksın. Sadece bir burun deliğinden diğerine nefes almayı değiştirerek muazzam önemde değişiklikler olur. Şayet dünyaya karşı çok soğuk hissediyorsan o zaman sol burun deliğinden nefes al ve hayal gücünün, fantezinin, sıcaklığın akmasına izin ver ve ansızın sıcaklıkla dolu hissedeceksin.
Ve sen erkeksi ruh hali içindeyken çok kolay bir şekilde yapılabilecek eylemler vardır. Zor bir şey yaparken bir kayayı taşırken, bir kayayı iterken burun deliğini kontrol et. Şayet erkeksi halde değilse iyi değildir. Bu beden için tehlikeli olabilir.
Saçlarımızın da dili var. Mistik bir toplum olan Kızılderililere göre ruhumuzu temsil ediyor.
Saçların uzunluğu en önemlisi. Çünkü saçlar kuvvetli antenlerimiz.
Ruhsal ve maddesel bağlantının gücünü gösterir.
Saçlar ne kadar uzunsa algıları o kadar açıktır.
Mükemmel hisleri ve iz sürme yetenekleri buna bağlıdır.
Saçlarımız anten gibi her şeyi alır ve kaydeder sonra ağırlaşır. Bunun için saçlarımızı yıkar ve arınırız enerjimiz yenilenir.
Saçlarımız bizim hafızamız, ruhumuzun dışa yansıması.
| anonim.
Buraya, kendi öz bilincini, sanal madde simülasyon oyun alanında evrimleştirmek ve bu deneyimlerden kazanacağın bilgi ve duygularla daha üst boyutlara yükselerek oradaki diğer varoluş hologramlarını deneyimleyebilmek için geldin.
Dördüncüsünün adı Penemuel'di. O insanoğullarına acıyı ve tatlıyı ve meleklerin bilgeliklerinin tüm sırlarını öğretti; böylece bugüne kadar pek çokları günaha girdi.
*"İnsanlar böyle bir amaç için, inançlarını kalem ve mürekkeple göstermek için yaratılmadı."
İnsanlar tıpkı melekler gibi yaratıldı ki doğru ve saf kalabilsinler..
(Bilginin kayda geçirilmesi eski öğretilerde hiç hoş karşılanmıyordu. Özellikle ezoterik gelenek hep sözlü olarak aktarılmıştır. "Bilmek" her zaman doğru karşılanmamıştır. Zaten Adem ile Havva ağacın meyvesinden yiyerek bunu "bilmişler"dir.)