Che Guevara
Kim bilmez ki adını?
Arjantinli devrimci bir lider.
Kişiliği ve mirası hakkında farklı görüşler bulunsa da hala en tartışmalı figürdür.
“Bir insana atılan en büyük yumruk, yere düşüşünden sonra gerçekleşir.” -Che Guevara
Bir cümle neler barındırabilir?
Dayanıklılık, ilham, direniş, umut, devrimci ruhların kararlığındaki özneler.
Kahramanlığın ve insanın evrensel kurtuluşu amacına adanışın, diğer insanların es geçtiği unutulmaya mahkum ettiği ya da zihinlerinin derinliklerine gömdüğü şeylerin Che’nin sahip olduğu sıra dışı entellektüel bir kapasiteye yetenek ve erdemle aktarılışına günlükleriyle tanıklık ediyoruz. 2 Aralık 1956 tarihinde başlıyor ve Küba devriminin zaferle sonuçlandığı 3Aralık 1958 tarihinde sona eriyor. Che Guevara’nın ifadesiyle “ateş ile vaftiz” olduğu andan zafere kadar devam eden bu gerçek kahramanlık hikayesi bir efsane devrimcinin doğuşuna gün gün tanıklık etmemizi sağlıyor.
Şu satırları yazıyor:
“Pozisyonumuz iyi değildi ve etrafımızı kuşatıyorlardı. Ancak dazla direnç göstermedik. Daha önce hiç hissetmediğim bir şey hissettim. Yaşama isteği!”
İşte bu yaşama isteği onu tartışmasız 20. yüzyılın efsane kişiliklerden birine dönüştürüyor. Popüler kültürün yarattığı efsanelerin aksine gerilla siperlerinin ardında adım adım oluşturulmuştur. Sıra dışı bir zeka, devrime olan sarsılmaz inancı en zor koşullara dayanabilme gücü, cesareti, cömertliği, elbette şefkati bu efsanenin oluşmasında belirleyici etkenler oluyor.