Geri kalmış toplumlarda, sanatçıların sanat eserlerini birer meta halinde düşünmeleri, bunlardan büyük kârlar aramaları, kapitalizme uymaya özendiklerini,kapitalist yasalara boyun eğdiklerini ispatlar.
Burjuva kapitalist sistemin temellerinde, sömürme ana amaç, temel davranış olduğu için, kaytarma insanların kapitalist toplumlarda, bilhassa gençlerin en kolay kapılacakları beladır.
Duygululukta saldıran sulusepken romanlar, kara sefaleti,korkunç insan bahtını, uzun maceralarla -- o kadar uzun ki,hiçbir uyuşuk tembel okuyucu, onu aşıp gerçeğe erişememeli -- gerçek hayattan bizi uzaklaştırmalı...
Böylece sulu romantizm insanları, kendi gerçeklerinden ve çevrelerinin gerçeklerinden alıp kaçıran en büyük aptallığa götürür. Bu romanların belli başlı hileleri,müstesna vakalara dayanarak bir durumu bütün bir toplum şartı tayin edermiş gibi sahtecilikle idealize etmesidir.
Stendhal, "Beni 100 yıl sonra okuyacaklar, " derken, benim büyük romancı olduğumu yüz yıl sonra anlayacaklar demek istemedi.Bu millet ancak yüz yıl sonra gerçeği işe yarar sayacak,kullanış değerini ancak o zaman idrak edebilecek dedi.