Ya da gençlikle mutluluğu birbirine karıştırıyor; sık yapılan bir karıştırma
Sayfa 72Kitabı okudu
Mutluluk zavallı bir sözcük değil mi? Diğerleri bu hakka sahip, bunu kullanıyorlar, bundan yoksun bırakmıyorlar kendilerini. Bu onları daha da mutlu ediyor, gururlarını şişirdikçe şişiriyor. Bizse kendi sansürümüz içine sıkıştırılmış, cılızlaştırılmış haldeyiz.
Sayfa 55Kitabı okudu
Hangi sır tek bir insanın ağzına sığar ki?
Sayfa 41Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
İşin aslı şu ki aşk, beni olduğum gibi değil de gelecekte olacağım şekilde gördüğü için mümkün oldu.
Sayfa 35Kitabı okudu
Bir kazaya inanmak herkesin işine gelir, en azından bir intihar kadar rahatsız edici değildir.
Sayfa 33Kitabı okudu
Yokluğun bir kıvamı olduğunu keşfediyorum.
Ama yokluk öncelikle tabii ki sessizliktir, şu her şeyi kaplayan sessizlik, omuzların üstüne çöken, içindeyken öngörülmemiş, tanımlanamayan bir gürültü ya da dışarıdan gelen söylenti duyulur duyulmaz insanın yerinden sıçrayacağı sessizlik.
Sayfa 30Kitabı okudu
Daha birkaç saniye önce birden yetim kaldığımı hayal ediyordum; şimdi ona kavuştuğumda da ödülüm, suçlamalarını dinlemek.
Sayfa 28Kitabı okudu
Çünkü sen gideceksin ve biz kalacağız.
Sayfa 21Kitabı okudu
Bugün olsa tokatlardım o on yedi yaşındaki halimi. Okulda elde ettiği başarı yüzünden değil tabii, sadece yargıçlarına yaranmaya çalıştığı için.
Sayfa 10Kitabı okudu
On yedi yaşındayım.
Bir daha on yedi yaşında olmayacağımı bilmiyorum.
Sayfa 8Kitabı okudu
Büyüyerek ne kazandım, ne kaybettim? Geçmişte hissettiklerimi ve düşündüklerimi artık asla diriltemezdim.
Yani insanoğullar dünyayı olduğu haliyle gördüğünü zannedebilir ama baştan aşağı yanlış anlamışlar. Aslında yaptıkları, işlerine gelecek şekilde dünyaya bir tanım uydurmak, olmadık anlamlar yüklemekti.
İnsanoğlu hayatına kısıtlamalar dayatan kurallar yaratma zahmetine girmiş; ömrünü saatlere günlere ve yıllara bölmüştü. Sonra da zamanın üzerimizdeki hakimiyetini keskinleştirmek için saati icat etmişti.