“Bir gün önceki umutsuzluğumun yerini, tarifi zor bir teslim oluş aldı. Her şeyin bambaşka olduğuna, denizin, gökyüzünün düşmanlığı terk ettiğine, bana eşlik eden balıkların dost olduğuna inanmaya başladım. Hepsi eski birer arkadaştı”.
“İyi bir aile orkestra gibi olmalıdır. Bilinçli birlikteliğin ödülü genelde kendi içindedir. İlk ödül, içimizde hissettiğimiz uyumdur…Bir orkestrada hiçbir enstrüman diğerlerinden üstün değildir. Hepsi birbirini tamamlar. Her biri orjinaldir, benzersizdir.”
Bir öğretmen olarak okurken kendinizi eleştirmenize, yeni bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olacak bir kitap.
Okurken meslek hayatımın ilk gününden beri denetim odaklı eğitim yerine sevgi odaklı eğitimi benimseyerek ne kadar doğru bir yolda olduğumun bir kez daha farkına vardım. Mektupları okurken gözlerimin dolduğu, imrendiğim ve şükürle dolduğum birçok nokta oldu.
Özet olarak öğretmenliğin gücüne vurgu yapan ve bu gücün nasıl en verimli şekilde kullanılabileceğini örneklerle açıklayan etkileyici bir kitaptı.
“Sınıfta öğrencilerine baktığı zaman anlamlı, coşkulu, ve güçlü bir yaşamı olduğunu hisseder. Henüz niyetini keşfedememiş birinin sürekli şikayet ettiği durumlarda, niyetinin saflığına ulaşmış öğretmen şükür duygusu ile dopdoludur.”
“Cevdet’ten beş on kuruş istemek mümkündü ama, içimden gelmedi; ondan alacağımı almıştım. Biraz evvel ta yüreğinden gelen bir sesle “Vah, Mürşid, vah!..” diye acıması tasavvur edebileceğim sadakaların en muhteşemi ve en ulvisiydi”..