Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hunab Ku

Hunab Ku
@laniakea_
4 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
“Neden hayatlarımızın üçte birini başkalarına itaat etmeye adıyoruz? Neden çoğunlukla kadınların gercekleştirdiği ev işlerinin ücretsiz olmasında ısrar ediyoruz? Neden şehirlerimiz, banliyölerden çıkıp fazlasıyla uzun ve kasvetli yolculukların sonunda ulaşabildiğimiz yerler olarak inşa edildi? Hal böyleyken, gelecekten bir ütopya talep edeceksek, dünyamızda verili olan her şeyi sorgulamamız gerekir. Bu açıdan ütopyalar, aynı anda hem şimdiki zamanın olumsuzlanması hem de geleceğin olumlanmasıdır.”
Delidolu
Reklam
“Orada bütün bu korkunçluğu yıkmaya, tüm çirkinliklerimize şifa vermeye yetecek kadar güç var; birkaç mevsim sonra her şey yine yeşerecek...”
Delidolu
"Fikirlerin, bir zihne veya zihinlere geliş şekli olağanüstü: Bir an, bizim için başka hiçbir düşünce mümkün değilmiş gibi şunu veya bunu düşünüyoruz; bundan kısa süre sonra ise kafalarımızın içinde tamamen farklı inançlar ve olasılıklar beliriyor."
Delidolu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Bir canlı türünün sonsuza dek gezegene hâkim olması fikri doğal değil.”
“Hiç kimse –herhangi bir hayvan ya da bir ruh– bu katliamın intikamı için koşup gelmemişti. Dünyadaki o lekeden geriye kalanları temizleyen yine insanoğlu olmuştu, her yere uyulması gereken akıllıca yasalar getiren, kurnaz ve güçlü insanoğlu, ilerlemek için gayret eden ve kimsenin olmadığı o ıssız dağlarda bile ejderhaların yaşamasını hiçbir şekilde kabul edemeyen kusursuz insanoğlu.”
Reklam
Meçhul Bir Askerin Günlüğü
“Şu gördüğümüz askerlerin kaçı yuvasına dönebilecek?”, “Nereye gidiyoruz?”, “Buradan sağ çıkabilecek miyiz?”, “Ne zaman duracağız?”
Desen YayınlarıKitabı okudu
Mülteci Krizi
“2015 yılında, bir milyondan fazla mülteci Avrupa’ya geldi ve en az üç bin üç yüz yetmiş beş kişi yolda hayatını kaybetti. Bu büyük insan kitlesi içinden birkaç bin kişi, bu tehlikeli yolculukta denizi aşıp İngiltere’ye varabilmek için Fransa’daki Calais kentine ulaştı. Burada anlatılanlar, öykülerinin yalnızca çok küçük bir kısmıdır.”
Desen YayınlarıKitabı okudu
“Evlere kapanmış bir hâlde dışarıda ne olup bittiğini bilmediğimiz bir tutsak hayatı yaşıyorduk. Pencerelere yaklaşmak da pek işe yaramıyordu çünkü tek gördüğümüz duvarlardı, üstelik muhtemel bir yeni ihlalde bulunma riskine de girmiş oluyorduk. Yapılabilecek en risksiz eylem, pencereyi iki parmak kadar açıp sırtüstü yere uzanarak aralıktan bulutları ve yukarıda özgürce uçan akbabaları seyretmekti.”
Gözlerim düğüm benim, ağzım da. Çok oldu unutalı sesimi. Pencereme konan kuşlar bile fısıldıyor yalnızca. Konuşmak yasak burada. Ben yasakladım. Burada kimse inanmıyor masallara. Masallara inanmayanlar bana nasıl inanacaklar ki? Sustum, gözlerim düğüm benim, ağzım da...
"Amatörler farklı duyarlıkları olan, uzmanlık aldatmacasına yenik düşmek istemeyen, kendilerini en yüksek fiyat verene satma gereği duymayan kişilerdir. Kendilerini yaptıkları işleri başarıyla yapmaya vakfetmişlerse de büyük ödüller bir yana, bazen ödül dahi beklemeyen insanlardır."
Reklam
"Her şeyden önce, gazetecilik yapabilmek için iyi bir insan olmak gerektiğine inanıyorum. Kötü insanlar iyi gazeteci olamazlar. Bu meslekte iyi bir insan demek, başkalarını anlamak; onların niyetlerini, inançlarını, ilgi alanlarını, sıkıntılarını ve acılarını anlamak demektir. Ve ilk andan itibaren onların kaderlerine ortak olmak demektir."
"Kış Ustası daha önce hiç görmemişti, hiç hissetmemişti, hiç duymamıştı. Bütün bunları yapmak için 'ayrı' olmanız, gözlerin ardındaki karanlıkta olmanız gerekiyordu. Daha önce 'ayrı' değildi; daha önce, çekiş ve basınç, ses ve ışık, akış ve dans evreninin bir parçasıydı. Fırtınaları ezelden beri dağlara çarpıp durmuştu ama bugüne dek bir dağın ne olduğunu hiç 'bilmemişti'."
Sayfa 258 - DelidoluKitabı okudu
Şiddet
"Kadınlara karşı şiddetten söz eden atasözlerinin sayısı, Akdeniz'i çevreleyen ülkelerde ve bu ülkelerle bağlantısı olan toplumlarda anlamlı biçimde daha fazladır. İberya yarımadası ve Latin Amerika'dan gelen birtakım atasözleri arasındaki biçim ve içerik benzerlikleri ve Arap dünyasının her yanında rastlanan, evli kadını dövmeyi konu edinen atasözlerinin halk arasındaki yaygınlığı oldukça çarpıcıdır. Şüphesiz ki bu, başka bölgelerde evli kadınlara yönelik şiddetin bir sorun olmadığı anlamına gelmez."
Sayfa 332 - DelidoluKitabı okudu