lavantaaskina
@lavantaaskina
Mesajlara dönülmüyor!
İstanbul
47 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
'Mazhar-ı feyz olamaz düşmeyicek hâke nebât
Mütevâzı olanı rahmet-i Rahmân büyütür'
'Tohum toprağa düşmedikçe filizlenip büyüyemez. Allah'ın rahmeti de kibirlileri değil ancak mütevazı olanları büyütür ve yüceltir.'
Lâ-edrî
En çok merak duyduğum derslerden biri de coğrafya idi. Gökyüzünü oldum olasıya sevmişimdir. Yıldızlar, bulutlar, boşluk, derin mavilik, ay, güneş en eski dostlarım, çocukluk ahbaplarımdır.
Sayfa 96 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
"İnsan olarak dünyanın en azap verici duygusu başkalarını kendine karşı borçlu görmektir. Alacaklı olacağıma verecekli olmayı, hem de devlete ve millete verecekli olmayı tercih ederim ve her zaman tercih etmişimdir."
Sayfa 191 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
‘Hiç sevmediğim bayramların gelmesini babam öpecek diye dört gözle beklerdim. Onun hâricinde bir kere beni okşadığını bilmem.’
Sayfa 14 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
‘Benim ona beslediğim duyguya gelince, sanki ondan hiç ayrılmamışım, hatta doğmamışım. Hep karnında gibiyim. O kadar onunla sarılıyım, o kadar onun içindeyim, ondayım.’
Sayfa 7 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Her şey ucuz fakat para pahalı..
Sayfa 139 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
‘Evladın anaya bağı ne karışık şeymiş? İçinde minnet var, muhabbet var, merhamet var, her şey var.’
Sayfa 7 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
‘Bizim çocukluğumuzda evde, mektepte, her hareketin bir karşılığı vardı, denilebilir. Oturmak, kalkmak; misafir yanında veya ev halkı ile beraber oturuşta duruş, konuşuş; mektepte iken sınıfta, teneffüste, yemekhânede hâlimiz tavrımız hep birer kâideye bağlı idi. Mesela eve hatırlıca misafir geldi mi etek öpülürdü. Yolda rast geldiğimiz büyüklere yere kadar eğilerek selâm verilirdi. Büyük yanında çocuğun konuşması terbiyesizliğin büyüklüklerindendi. Sofrada evin en yaşlısı kimse o başlamadan sahana el uzatılmazdı.’
Sayfa 104 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
‘ Kızım, bu yeni gelen kardeşinle değil kavga etmek, ona ağır bir laf bile söylediğini duymayayım. Sonra sen de onun gibi babasız, onu gibi yetim kalırsın.’
Sayfa 60 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Hoca bizim öğrencilik zamanımızda öyle muhterem bir kıymettir ki benim gibi bacak kadar bir çocuk bile olsa ona karşı gelinmez, her sözü dinlenirdi.
Sayfa 184 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Sıkılacak şey ancak hürriyet konusunda henüz eksik olan cihetlerimiz olmalıdır. Çünkü esaret altında yenecek ballı börek, hür olarak yenen peynir ekmek yanında tatsız tuzsuz bir şey kalır.
Sayfa 55 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
"Ah kötü arkadaşlar!.. Bunlar kadar öldürücü zehirler olamaz. Hele çocuklukta. Kötü arkadaş hem kendini zehirler, hem de beraberindekini... Tevekkeli 'üzüm üzüme baka baka kararır' dememişler."
Sayfa 181 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
“Soyla sopla bir yere erişilmez. İnsanı insan eden paşababalar değil, ferdin kendi gayreti ve meziyeti ile liyâkatidir”
Sayfa 48 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
“Bütün bu yıkıntılarda elbette fakirliğin büyük tesiri vardır. Fakat gönül fukaralığı her türlü sebebin üstünde gelmektedir”
Sayfa 44 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
"Gönüllerde kurulacak manevi kâşaneler herhâlde toprak üstüne dikilmiş beton anıtlardan daha ömürlü ve daha kıymetlidir..."
Sayfa 110 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
