İnsan büyüdükçe masallara olan inancını yitiriyor. Bu yüzden artık Süpermen olup sevdiklerimin yanına uçmak gibi bir derdim yok. Çünkü yol, beni zaten bir gün onların yanına götürecek.
"Dünyanın yarısı söyleyecek çok şeyi olduğu halde susan insanlarla, diğer yarısı ise söyleyecek hiçbir şeyi olmadığı halde devamlı konuşan insanlarla doludur."
Umut tacirlerinin insanların en zayıf anında kendilerine çare bulmak için başvurduklarında nasıl etki altına aldıklarının hikâyesi, burada dergâh adı altında kurdukları tezgahlar, sahtekarlıklara vurgu yapılmış.
Agâh ondört yaşında Kaliforniya'nin bir kasabasında dünyaya gelmiş, Türk asıllı ABD vatandaşıdır. Annesini ve babasını trafik kazasında kaybettikten sonra Istanbul'daki dedesinin yanına gelir.
Dedesi Bulgar göçmeni marangoz ustası, hattat aynı zamanda bir mescidede ara ara imamlık yapmaktadır. Agâh dedesinin yanına yerleşmiş kendini kapatmış kimseyle konuşmayan,soru sorulduğunda sadece başını sallayarak yanıt veren biri haline gelmiştir. Okulada gitmek istemez tabii bu durum dedesinin canını bir hayli sıkar.
Tavsiye üzerine dede kerametine gücüne inandığı hocalardan medet umarak torunuda alıp Kayseri'ye yola düşer orada hoca denilen Şeyh ten umduğunu bulacakmı,Agâh'i bu yolculuk ve sonrasında neler beklemektedir hepsinin kitabı okuyarak cevabını bulacaksınız.Sizde keyifle okuyarak aslında bildiğimiz çoğu gerçeklerin bir kez daha farkına varacaksınız.
Mesele kaybetmek değildi. Zaten insan kaybetmez ki öğrenir!
Evet arkadaşlar Dinbazlar bir tarih romanı yazar İlhan Dilek hakikaten muhteşem bir konuyu ustalıkla örülü bir kurguyla kaleme almış. Öyle ki dini kendi menfaatleri ve çıkarları için dini kullanan sahtekar insanların her dönem var olduğunu ele alırsak bu kitap herkesce okunmalı ve de okutulmalı.
Dinbazlarİlhan Dilek · Sarmal Yayınevi · 202213 okunma