Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
bizler kendi kendimizi ve birbirimizi incitmek ve öldürmekte ısrarlıyızdır.
“Dünyada var olan, neden kendi kendisiyle ilgilenir? Tüm yollar aynı yere doğru yol gösterirler. Tüm düşünceler aynı sonuçlara varırlar. Şu halde dünyada var olan, neden kendi kendisiyle ilgilenir?”
Reklam
bugün bir insana bu dünyada kendisine giden yolda adım atmaktan daha tatsız gelecek hiçbir şey olmadığını sezinliyorum.
Hermann HesseKitabı okudu
Ben güçlü biçimde tek umudumuzun her yaşayan şeyde bütün gücümüzle yapacağımız sezinleme ve gerçekleştirmede olduğunu duyumsuyorum.
Loren Eiseley dünyamızı şöyle bir yer olarak tanımlar; “Öyle bir yer ki, burada bir örümcek bile sürekli yatıp uyumaya karşı çıkar ve bir yıldıza ağ kurmak gerekse bile bunu yapma yolunda ölebilir.”
Düşündüğümüz bildiğimizden çok daha az. Bildiğimiz sevdiğimizden çok daha az. Sevdiğimiz var olandan çok daha az. Böylece gerçekte olduğumuzdan çok daha az kendimiziz.
Reklam
Çünkü eğitimin özü, belki de beyinlere bilgi yığmak değil, bireyin kendi benzersizliğini anlamasına yardımcı olup bunu nasıl geliştireceğini öğretmek ve sonra başkalarıyla nasıl paylaşacağını göstermektir.
Gerçeğin, içine kapatıldığımız bir kutu olduğunu varsayarız. Ama inanın bana, yanlış bu. Ara sıra kapıyı açıp dışarıya bakın ve dışarıda ne çok şey olduğunu görün. Bugünün düşü yarının geleceği olacaktır. Oysa düş kurmayı unutmuşuz artık.
Sahip olduğunuz tek varlık kendi varlığınızdır. Bu nedenle, kendinizi dünyanın en güzel, en sevecen, en ilginç ve en olağanüstü insanı yapın. O zaman her koşulda varlığınızı sürdürebilirsiniz
Tanrım, ölüm noktasına erişip de aslında hiç yaşamamış olduğumuzu anlamak..
Reklam
Hepimiz, büyümek için bağımsız olmak, başka hiç kimseye bağlı olmamak gerektiğine inanıyoruz. İşte bunun için de, hepimiz yanlızlıktan ölüyoruz.
Anthony Storr, birçoğumuzun unutmuş olmasına karşın, aslında hepimizin çocuk olduğunu söylüyor. Yaşam sürecimizin başlangıç evresine dönüp, dünyayı körler gibi el yordamıyla duyumsayıp tanımaya çalıştığımız o ilk yıllarla bağlantı kurabilsek ne güzel olur! İlk ağacımızı gördüğümüz o yıllarla! Hepimiz, ilk çiçeğimizi bulma ve ateşi yeniden keşfetme süreçlerinden geçmek zorunda kaldık. Çok uzun bir arayış sürecidir bu ve hâlâ içindeyiz ya da ben öyle olduğunu umuyorum. Hâlâ, dünyayı ellerimizle duyumsayıp anlamaya çalışıyoruz. Bir ağacı yalnızca görmek yetmiyor bize, ona tırmanmak istiyoruz, onu koklamak istiyoruz, ona sarılmak istiyoruz, tadına bakmak, çiğnemek istiyoruz; onu tam anlamıyla duyumsamak istiyoruz. Yaşama büyü ve güzellik katan da budur.
Sayfa 139Kitabı okudu
Genellikle Hz. Muhammed' in gerçek bir reformcu olduğu kabul edilir. Hz. Muhammed, herkesin kendi yaşayışından sorumlu olacağı düşüncesinde ısrarlıydı. "Büyük yargılama gününde herkes yalnızca kendisinden sorumlu olacaktır." derdi. Araplar arasında adaletle ve okağanüstü bir hayırseverlikle sürdürülecek evrensel bir din kardeşliğini önermişti.
"Başkalarının nasıl olmamız gerektiğini öğreten sözcükleri bize öylesine egemen oluyor ki, gerçekte kim olduğumuzu unutuyoruz."
Sayfa 39
Oysa bağışlama yanlışlara göz yummak anlamına gelmez. Bağışlamanın akla getirdiği anlam, yapılmış hareketin geçmişte kalmış olduğu ve geleceğin hatırı için aklımızdan silinmesi gerektiği ve ancak böylece normal yaşantımızı sürdürebileceğimizdir.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.