Me souhaitez-vous le bonjour ou constatez-vous que c'est une bonne journée, que je le veuille ou non, ou que vous vous sentez bien ce matin, ou encore que c'est une journée où il faut être bon?
Din, büyüdeki başarısızlıklardan ve hatalardan doğmuştur. Başlangıçta tereddütsüz bir şekilde düşüncelerini ve bu düşünceleri bağdaştırma biçimini nesnelleştiren, kendi kendine telkin ettiği düşünceler gibi şeyleri yarattığım tasavvur eden ve kendi davranışlarına hakim olduğu gibi doğal güçlere de hakim olduğunu sanan insan, sonunda dünyanın kendisine karşı direndiğini fark etmiştir; ve dünyayı, bir zamanlar kendisine mal ettiği gizemli güçlerle donatmıştır hemen; kendisi tanrı olduktan sonra, dünyayı tanrılarla doldurmuştur.
Ne diyorum ki ben? İşte sizin rıza göstermeyeceğiniz şey tam da budur. Hiyerarşisiz bir toplum hayal edemeyeceğiniz için, siz kendinizi otoritenin havarisi yaptınız; iktidara tapınan sizler, iktidarı güçlendirmekten ve özgürlüğün ağzına kilit vurmaktan başka bir şey düşünmüyorsunuz; sizin gözde özdeyişiniz, halka rağmen halkın iyiliğini sağlamak gerektiğidir; iktidarın ve politikanın ortadan kaldırılması yoluyla toplumsal reforma başlamak yerine, size gereken şey, iktidarın ve politikanın yeniden inşasıdır.
Dinde Tanrı, politikada Devlet, ekonomide Mülkiyet; işte, kendine yabancılaşmış insanlığın kendi elleriyle teslim olduğu ve günümüzde artık reddetmesi gereken üçlü biçim budur.