Uçan Üniversite, 4-5 yıl önce karşıma çıkmıştı. İncelediğimde çok merak etmiştim Polonyalıların mücadelesini. Kitabı anca okuma fırsatım oldu. Siz benim kadar beklemeyin okumak için. Eğer okuduysanız "Beyaz Zambaklar Ülkesinde" kitabına benziyor.
Savaşlar ve istila altında kalan Polonyalıların düşmanlarına karşı silahları bilim ve sanat. Ülkelerini kurtarmak için başta gençler ve toplum topyekün eğitim programlarına katılıyorlar. Adı zaman zaman değişse de başta gelen kurum Uçan Üniversite oluyor. Adının sebebi rejim tarafından baskın yapıldığında bir evden diğerine "uçması". İnsanlar formüller ezberliyor, şiirler okuyor, gizli gizli dönemin ressamlarının tablolarını inceliyorlar.
Polonyalılar çok defa işgal altında kalmış, bu zor şartlarda kalkınacak gücü de kendi özlerinde bulmuş bir ülke.
Ben okurken zevk aldım umarım siz de beğenerek okursunuz.
Son zamanlarda beyin ile bağırsağın ilişkisini daha çok duyar oldum. Bu konuda farkındalık oluşturmak için yazılmış olan bu kitap, vücudumuzda yalnız olmadığımızı bize söylüyor. Bağırsaklarımız, mikrobiyotamız sayesinde yönetimde oldukça söz sahibi durumunda. Ne yiyeceğimizden, davranışlarımıza etkileri olan bu canlılara pis mikrop muamelesi yapmayalım. Evet, kimisi bizim için zararlı ama bir kısmı da bizim için oldukça faydalı.
Kitabın başlarında sindirim sistemimiz ağzımızdan başlanarak anlaması kolay bir dille yazılmış. Devamında midemiz, bağırsaklarımız ve kitabın asıl meselesi mikrobiyotamız anlatılmış.
Serkan Karaismailoğlu'nu YouTube'dan takip ediyordum. Kitabı okurken aklımda videoların giriş müziği çaldı bol bol :) ve de Serkan Hoca'nın sesiyle okudum. 3 yıldır okumayı bekliyordum, 11 biyolojisi sistemler konularını öğrendikten sonra okumak çok zevkli oldu. Okumayı düşünüyorsanız bence hiç çekinmeden başlayın kitaba. Okuduktan sonra yediğiniz yemeklere eskiden baktığınız gibi bakamayacak ve de içerinizdeki dünyada seyahatlerini düşleyecek olacaksınız. Keyifli okumalar :)