Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mahmut Keçeci

Mahmut Keçeci
@mahmutkececi
Mesele puan toplamak veya takipçi kazanmak değil, etkileşimlerle kitapla hayat arasındaki kesişim yollarını birlikte keşfetmektir. Çünkü bilgi bilince dönüşmezse, okuma oburluğu zihinsel bir obeziteye dönüşür.
Avukat
Marmara Üniversitesi / Hukuk Fakültesi
Konya
992 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
Georgia O'Keeffe resim yaparak neredeyse bir asır yaşadı ve resim yaparak öldü. ​Tabloları yalnızlığın çölünde bir bahçe yarattılar. ​Georgia'nın çiçekleri, klitorisler, vulvalar, vajinalar, göğüs uçları, göbek delikleri, kadın doğmuş olmanın sevinciyle kutlanan bir şükran ayininin kutsal kadehleriydiler.
Reklam
1976. Özgürlük Uruguaylı siyasi mahkumlar izin almadan konuşamaz, ıslık çalamaz, sırıtamaz, şarkı söyleyemez, hızlı yürüyemez ve başka bir mahkumu selamlayamazlar. Aynı şekilde, hamile kadınların, çiftlerin, kelebeklerin, yıldızların ve kuşların resimlerini ne çizebilir ne de hapishaneye sokabilirler. ​​​​İdeolojik fikirleri olduğu için işkence gören ve tutuklanan öğretmen Didask6 Perez, bir pazar günü beş yaşındaki kızı Milay tarafından ziyaret edilir. Kızı ona üzerinde kuşların olduğu bir resim getirir. Sansürcüler hapishane girişinde onu yırtarlar. ​​​​Ertesi pazar Milay ağaçların resmini getirir. Ağaçlar yasak değildir, resim geçer. Didask6 resmi överken kızına ağaçların yaprakları ve dalları arasındaki rengarenk küçük yuvarlakların ne olduğunu sorar: ​​​​"Bunlar portakal mı? Meyveler mi?" ​​​​Küçük kız onu susturur: ​​​​"Şşşi ttt." ​​​​Ve kulağına sessizce fısıldar: ​​​​"Şaşkın. Onların göz olduklarını göremiyor musun? Sana gizlice getirdiğim kuşların gözleri."
Madrid, 1936 Kışı: Victoria Kent milletvekili seçildi. ​​​​Popülerliğini hapishane reformuna borçlu. ​​​​Bu reformu başlattığında, sayıları çok fazla olan düşmanları onu İspanya'yı, silaha gerek kalmadan, suçluların ellerine teslim etmekle suçladılar. Ancak hapishanelerde çalıştığı için insani dramla ilgili bilgisi kulaktan dolma bilgilere değil bizzat tanıklığa dayanan Victoria programını devam ettirdi: ​​​​İçinde yaşanamaz durumda olanları kapattı ki çoğunluk bu durumdaydı; ​​​​çıkış izinlerini başlattı; ​​​​yetmiş yaşın üzerindeki bütün mahkumları serbest bıraktı; ​​​​spor sahaları ve gönüllü çalışma atölyeleri kurdu; ​​​​ceza hücrelerini kaldırdı; ​​​​bütün zincirleri, prangaları ve parmaklıkları eritti ​​​​ve ortaya çıkan demiri büyük bir Concepci6n Arenal heyke­line dönüştürdü.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
9 Ağustos 1809 gecesi, erkekler tartışarak saatler geçirdiler; yok evetti, yok hayırdı, kim bilirdi falan filan . . . Ama Ekvator' un bağımsızlığını ilan etme kararını bir türlü veremiyorlardı. Ve bunu, daha iyi koşullar oluşuncaya dek bir kez daha erteleyeceklerdi ki, Manuela ayağa fırladı ve onlara ödlekler, korkaklar, hizmetkarlık için doğmuş olanlar, diye bağırdı. Ve bugünün, yani 10 Ağustos' un şafağında yeni bir dönemin kapısı açıldı.
1929 yılında bugün, yasa ilk kez olarak Kanada'daki kadınların birey olduklarını kabul etti. ​​O güne dek onlar kendilerini öyle görüyorlardı, ama yasa görmüyordu. ​​Bireyin yasal tanımı kadınları içermiyor, diye hüküm vermişti Yüksek Adalet Mahkemesi. ​​Emily Murphy, Nellie McClung, Irene Parlby, Henrietta Ed­wards ve Louise McKinney çaylarını içerken entrikalarını oluşturdular. ​​Ve Yüksek Mahkeme'yi alt ettiler.
Reklam
Doğduklarından beri açlığa alışmış olan beş kadın suya tavuk ya da hindi, tuzaysa pirzola diyorlardı ve gülmek onları besliyordu. Bu arada açlık grevi yapanların sayısı giderek artıyor ve yemeyi, çalışmayı bırakan Bolivyalıların sayısı üç bine, on bine, sonra da sayılamaz miktarlara ulaşıyordu ve açlık grevinin başlangıcından yirmi üç gün sonra halk sokakları işgal edecekti ve artık bunun önüne geçmenin imkanı yoktu. ​​​​Beş kadın askeri diktatörlüğü devirdi.
söylenenlere bakılırsa o kadar güzel olmayan, ​​​​​söylenenden çok daha iyi bir kraliçelik yapan, ​​​​​birçok dil konuşan, ekonomiden ve diğer erkek gizemlerinden anlayan, ​​​​​Roma' nın gözlerini kamaştıran, ​​​​​Roma'ya meydan okuyan, ​​​​​Jül Sezar'la ve Marcus Antonius'la yatağı ve gücü paylaşan kadın, Roma orduları ona doğru yaklaşırken en güzel elbiselerini giyip sakince tahtına oturuyor. ​​​Jül Sezar öldü, Marcus Antonius öldü. ​​​Mısır savunması çöküyor. ​​​Kleopatra orada duran sepetin açılmasını emrediyor. ​​​Çıngırağın sesi duyuluyor. ​​​Yılan dışarıya süzülüyor. ​​​Ve Nil'in Kraliçesi tuniğini açıp altın tozuyla parlatılmış çıplak göğüslerini yılana sunuyor.
Aleksandra Aşkın, içtiğimiz su gibi, doğal ve temiz olması için özgür ve paylaşılır olması gerekir, ancak maço erkek boyun eğme talep eder ve zevki yadsır. Yeni bir ahlak anlayışı ve günlük hayatta radikal bir değişim olmadan, tam bir serbestlik yaşanamayacaktır. Eğer toplumsal devrim yalan söylemiyorsa, yasalar ve gelenekler nezdinde, erkeğin kadın üzerindeki mülkiyet hakkını ve yaşamdaki çeşitliliğin düşmanı olan katı normları ortadan kaldırmalıdır. ​Bir kelime fazlası bir kelime eksiğiyle, Lenin Hükümeti'nde­ki tek kadın bakan Aleksandra Kollontay'm talepleri bunlardı. ​Onun sayesinde, homoseksüellik ve kürtaj suç olmaktan, evlilikse ömür boyu çekilmek zorunda kalınan bir ceza olmaktan çıktı; kadınlar oy kullanma hakkı, ücretlerde eşitlik, parasız çocuk bakım evleri, ortak yemekhaneler ve kolektif çamaşırhaneler elde ettiler. ​Yıllar sonra, Stalin devrimin kafasını uçurduğunda, Alek­sandra kellesini korumayı başardı. Ama bir daha o Aleksandra olmadı.
Bessie 1927. New York Bu kadın kederlerini anlatan şarkıları cennetin sesiyle söylüyor ve o şarkı söylerken kimse sağır ya da dalgınmış gibi yapamıyor. Derin gecenin ciğerleri: Aşırı derecede şişman, aşırı derecede siyah Bessie Smith yaradılışın hırsızlarına lanet okuyor. Onun blues şarkıları kenar mahallelerin yoksul ve sarhoş zencilerinin dini marşları: Dünyayı hor gören beyazların, maçoların ve zenginlerin tahtlarından ineceklerini müjdeliyorlar.
Haçlıların Maarat'ı haritadan sildikleri sırada, Trotula Ruggiero, Salemo şehrinde ölüyordu. ​​​​Tarih, İsa'nın savaşçılarının kahramanlıklarını yazmakla meşgul olduğu için onun hakkında çok fazla bilgimiz yok. Tek bildiğimiz otuz sokak uzunluğundaki bir kortej eşliğinde mezarlığa götürüldüğü ve jinekoloji, doğum ve bebek bakımı üzerine kitap yazan ilk kadın olduğu. ​​​​Kadınlar, utanma ve doğuştan gelen bir tedbirlilik yüzünden mahrem yerlerini bir erkek doktora göstermeye cesaret edemiyorlar, diye yazdı Trotula. Diğer kadınlara hassas konularda yardımcı olan bir kadının deneyimleri bu kitapta toplanmıştı. Kadınlar ona bedenlerini, ruhlarını açıyor ve erkeklerin ne anladıkları ne de anlatmaya değecekleri gizli şeyleri onunla paylaşıyorlardı. ​​​​Trotula onlara dulluğu kolaylaştırmayı, kendilerini bakireymiş gibi göstermeyi, doğum ve sonrasındaki dönemi atlatmayı, ağız kokusunu yok etmeyi, teni ve dişleri beyazlatmayı ve yılların geri dönüşü olmayan yıpratıcılığını gidermeyi öğretiyordu. ​​​​Cerrahi o dönemde modaydı, ama Trotula bıçağa inanmıyordu. O başka türden terapileri tercih ediyordu: eller, otlar, kulaklar. Şefkatli masajlar yapıyor, bitki çayı tarifleri yazıyor ve ​dinlemeyi biliyordu.
Reklam
Sokrates bazen Aspasia'yı dinlemeye dalıp derslerini kaçırırdı. Anaksagoras onun fikirlerinden alıntılar yapardı. ​​​​​​​​​"Bu kadın hangi becerisi ya da kudreti sayesinde en üst düzey politikacılara hükmediyor ve filozoflara ilham kaynağı oluyordu?" diye kendi kendine soracaktı Plutarkhos.
Bin beş yüz yıl sonra bugün, Theodora'nın San Vital Kilisesi'ndeki portresi dünyanın en meşhur mozaiğidir. ​​​​Bu değerli taş işlemeciliğinin başyapıtı ayrıca, o dönemde ondan nefret etmiş olan, ama bugün ondan geçinen şehrin de sembolüdür.ı
Ancak püriten Ravenna şehrinin asla affedemeyeceği günahlar bambaşkaydı. Bu günahlarıysa imparatorluk tacını başına taktıktan sonra işlemişti. Tamamen Theodora yüzünden Hıristiyan Bizans İmparatorluğu, ​​​​kürtaj hakkının olduğu, ​​​​zinanın ölümle cezalandırılmadığı, ​​​​kadınların miras hakkının olduğu, ​​​​dulların ve gayrimeşru çocukların korunduğu, ​​​​kadının boşanmasının öyle gerçekleşmesi imkansız bir hayal olmadığı ​​​​ve soylu Hıristiyanların alt sınıflardan ya da başka dinlerden kadınlarla evlenmelerinin yasaklanmadığı dünyadaki ilk yer oldu.
Şehirdeki sivri diller bu kadının karışık geçmişini, Konstantinopolis'in batakhanelerindeki danslarını, çıplak vücudundan arpa tanelerini yiyen kazları, zevk inleyişlerini ve halkın öfkesini dillerine dolamaktan büyük zevk alsalar da, Ravenna şehri, İmparator Jüstinyen'e ve onun eşi İmparatoriçe Theodora'ya itaat etmek zorundaydı.
Maria Padilha her önüne gelen bedene girmiyor. Bu dünya­da ortaya çıkmak için Rio'nun kenar mahallelerinde kendilerini para karşılığında satarak hayatlarını kazanan kadınları seçiyor. Böylece, hor görülenler tapınmaya layık kadınlara dönüşüyorlar: Kiralık et sunağın merkezine yükseliyor. Gecenin çöpü bütün güneşlerden daha çok parlıyor.
9,6bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.