Bir kapik için olmamalı direncimiz, adalet için olmalı... İşte o kadar. Bir kapiğimiz değildir önemli olan, başkalarının kapiğinden daha yuvarlak değildir bizim kapiğimiz, ama daha ağırdır, müdürün rublesinde olduğundan daha çok insan kanı vardır onda. İşte o kadar. Ayrıca, bizim için değerli olan kapik değil, kandır, gerçektir bu kan, evet...
Sayfa 77Kitabı okudu
- Neden bu insanlar seni sevmiyor?
Beni kucaklayıp sımsıkı bağrına bastı, sonra göz kırparak:
- Ben farklıyım, anlyor musun? İşte bu yüzden. Onlar
gibi değilim.
(
Şeker Portakalı'nın Zeze ve Portuga'sı geldi nedense birden aklıma...)
Sayfa 146Kitabı okudu
Tekerlek gibi dönüyorum, ama nereye gittiğimi bilmiyorum.
-“Nedir bu okudukların ?”
-"Yasak kitaplar okuyorum ben ana! Bize bu kitaplari işçilerin gerçek yaşamını, durumlarını anlattığı için yasakladılar. Gizli olarak basılıyor bu kitaplar. Eğer bu kitapları burada bulacak olurlarsa, beni cezaevine atarlar. Gerçekleri öğrenmek istediğim için içeri tıkarlar, anlıyor musun?"
-“Neden böyle yapıyorsun Pasya?”
-“Çünkü gerçekleri öğrenmek istiyorum.”
En büyük kötülüğü kendimize yapmıyor muyuz?
Aklım almıyordu bunu, ninem dedemin iki katı vardı. Dedemin o cılız haliyle ninemi dövmesi inanılacak gibi değildi.
- O senden daha mı güçlü?
- Daha güçlü değil, ama daha yaşlı. Sonra benim kocam. Benim hesabımı da ondan soracak Tanrı. Bana katlanmak düşer.
Sayfa 62Kitabı okudu
Herkesin gözünün içine bak; bir köpek sana saldıracak oldu mu, onun da gözünün içine bak, rahat bırakacaktır seni.
Sayfa 54Kitabı okudu
Dayın karısını öldüresiye dövdü, işkence çektirdi ona. Şimdiyse vicdanı sızlıyor. Anladın mı? Her şeyi bilmek istiyordun ama bak ne hale geldin!
Sayfa 45Kitabı okudu
Ben, sesim olsun isterdim, diye yakındı Çingene. Tanrı bana ses vermiş olsaydı, on yıl şarkı söylerdim. Sonra isterlerse manastıra kapatsınlar beni.
Sayfa 43Kitabı okudu
Aile planlaması önemli
Öyle böyle değil, tam on sekiz çocuk doğurdum ben. Hepsi yaşasa, koca bir sokağı doldurmaya yetecek insan demektir bu: On sekiz ev! On dördümdeyken kocaya verdiler beni, on beşimde ilk çocuğumu doğurdum. Ama Tanrı benim kanımı seviyor olmalı ki, bebelerimi teker teker aldı benden, melek yaptı. Bir yandan içim yansa da, bir yandan sevindirici bir şeydi bu.
Sayfa 36Kitabı okudu
Acı ama bu mantık, hala geçerliliğini yitirmiş değil...
Ailenden birinin seni dövmesi aşağılayıcı bir şey değildir, bir derstir. Başkalarının sana fiske vurmasına izin verme, ama bu ailenden biriyse, aldırma. Ben hiç dayak yemedim mi sanıyorsun?
Sayfa 28Kitabı okudu
Eh be ufaklık, daha aklının bir şeye erdiği yok, dedi. Kurbağalara acıman gerekmez, Tanrı yardım eder onlara. Sen anana acı. Görmüyor musun acıdan ne halde?
Sayfa 7Kitabı okudu
Çocukluğumda bir kovan gibi görürdüm kendimi: Basit, sıradan insanlar, hayat üzerine bilgilerinin, düşüncelerinin balını arılar gibi kovanıma taşır, sunabildikleri ne varsa ruhumu zenginleştirmek üzere getirip cömertçe sunardı. Bal her zaman temiz olmazdı, hatta çoğu kez acı olurdu. Ama her bilgi, yine de baldı!
Sayfa 149Kitabı okudu
İnsana rahatsızlık veren,hiç hoş olmayan bir şeydir para,alması da vermesi de her zaman sıkıntılıdır.
"İçimden bütün bu dünyaya ve kendime öyle güçlü bir tekme atmak geliyordu ki, bu tekmeyle birlikte, bu arada ben de dahil olmak üzere her şey güzel, dürüst bir hayatın başlangıcı olan, birbirini seven insanların neşeli danslarının kasırgasıyla fırıl fırıl dönyeme başlasın."
Sayfa 431 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
