"Ölecek olanla arasındaki mesafe, yaşayan her şeye olanla aynıydı. İnandığı her şey kendisini gerçek bir düşünceye dönüştürmüştü. Onun bir bedeni yoktu uzun zamandır. O, bir düşünceden ibaretti, ulvi bir fikirden."
"Bir buğday tanesini binlerce mil burnuyla önünde sürükleyen karınca gibi. Üzerinden atlamak varken hem de. Biraz diklense buğdaya, ardındaki engin manzara görünecek ama başını kaldıramıyordu ki boyun eğmekten, görevini eşsiz zannetmekten."