Selîm Gök[h]an
@mechull_seyyahh
Nûr 24/30
Kâinattan Hâlıkını soran bir seyyah...
Misafir olan kimse, beraberce getiremediği bir şeye kalbini bağlamaz...
İlahiyat - Nûr'a meftun..
Çorlu
1994
451 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
![Selîm Gök[h]an](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1266784_1716810810_ALLmw.jpg){kind=small}
"Yoktan var etmiyorsunuz; hakikî var'ı yok etmeyiniz."
Evrenin genişlemesi 21. yüzyılda bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Big Bang adını verdiğimiz büyük patlamadan sonra evrenin sürekli genişlediği gerçeği kesindir. Üstelik bu rastgele değil, hesaplı ve ölçülü bir genişlemedir. Dünyanın en saygın bilim dergilerinden olan Science'da yayınlanan bir bilimsel makalede bu genişlemenin her geçen gün artmakta olduğuna dikkat çekiliyor.
Bizim ancak 21. yüzyıl başında ulaşabildiğimiz bu önemli bilgiyi kutsal kitabımız Kur'ân-ı Kerîm bize on beş asır öncesinden haber vermiştir. Yüce Allah, Zâriyat Sûresi 47. âyette şöyle buyurmaktadır:
"Şu muhteşem göğü kendi elimizle biz kurduk ve onu düzenli olarak nişletmekte olan da yine biziz."
Hikmet sahibi insanlar her şeyin yerini ve önemini kavramışlardır. Önemsiz şeyleri abartma, önemli şeyleri ihmal etme hatası işlemezler. En önemli şeyleri en önemsiz şeyler için feda edecek ahmaklıklar yapmazlar. Aynı şekilde kendi yer ve değerlerini de bilir, ne şımarır ve azar ne de kendilerini ziyan edecek şekilde hayatlarını boşa harcarlar.
Okur Takip Önerileri
El-Hakîm
Hikmetli kişi kendisini yanlış işlerden ve nefsani arzulardan alıkoyan, düşünceleri dosdoğru, davranışları hatadan uzak olan kimsedir.
Varlığın hikmetini kavramak isteyen insan mutlaka vahiyden beslenmek zorundadır.
Şahsen, Risale-i Nur'u okudukça, Risale-i Nur'un kalbimi ve ruhumu her daim kendisine yönelttiği Kur'ân'ı daha bir ciddiyetle okuma iştiyakıyla doluyorum.
El-Vâsi;
Bir insana bu ismin tecelli ettiğini gönlünün ve elinin genişliğinden anlarız. Bazı insanlar vardır ki gönülleri denizler kadar geniştir. Denizler nasıl içine atılan ufak tefek pislikle bulanmazsa bunlar da münasebetsiz hareketlerle karşılaşınca birdenbire hiddetlenip bulanmazlar. İçi daralan onlara koşar, onlarla konuşan ferahlar. Onlar bir deniz feneri gibidirler; darlıktaki genişlikleri bulur ve gösterirler.
Hızır'ı bekleyenler Musa'sız kalabilir...
Risale-i Nur sıradan bir kitap değil; ve o yüzden dikkatsizliği, ezberciliği, zihin tembelliğini hiç kaldırmıyor. İnsanın kendisini ona vermediği yerde, o da sırrını saklıyor, bize vermiyor.
Bir kibrit bir ormanı yakar. Önemsemeye değmez gibi gözüken bir nüans, çok ciddi ayrılıkların beşiği olur. Baş bir batman ağırlığı kaldırırken, göz bir kıl kadar ağırlığa dayanamaz.
Nasıl yalnızca kalb ayağıyla gidenler muhakemede zayıf ve eksik kalıyorlarsa, yalnızca fikir ayağıyla gidenler de takva ve fazilette geri kalmaktadır.
El-Mucîb
Gazzâlî, Mucîb isminin tecellisine mazhar olabilmek için kulun kendisinin de çağrılara icabet eden bir mucip olması gerektiğini kaydeder. Yüce Allah kulların dua ederek gönderdikleri davete icabet ettiği gibi kullar da Allah'ın vahiy yoluyla gönderdiği davetine icabet etmelidir.
"Gâye-i hayal olmazsa ezhan enelere döner."
Bir kelâma muhatap olurken, insanın dikkat etmesi gereken dört husus vardır: mütekellim, muhatap, maksad, makam.
Yani, kim konuşuyor, kime konuşuyor, hangi amaçla konuşuyor ve ne konuşuyor?
İnsan, ancak hakikati talep edince hakikatin talebesi olabiliyor.