Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Okurken gururlandığım, atalarıma binlerce kez minnet duyduğum ve bir taraftanda böyle bir paşaya böyle subaylara milletimin gereken özeni göstermemesinden dolayı hayıflandığım bir eser oldu. Bir paşa düşünün, kendi dahil askerleriyle ellerindeki unu malzemeyi kısa kısa günler atlatıyorlar ama yardımımızı görmüş Arap isyancıları, İngiliz
Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa
Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşaİsmail Bilgin · Timaş Yayınları · 20211,841 okunma
Ümitsiz olmayınız. Gecenin sonu aydınlık, yokuşun sonu iniştir. Kıtlığın sonu bolluktur. Çilenin sonu rahatlıktır.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Türkler nasıl bir milletti? yokluk içinde, imkansızlık içinde de olsalar ayağa kalkıyorlardı. Çanakkale'de Kut'ül Amare'de ayağa kalkmışlardı.
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Midilli Müdafaası
İdris BOSTAN hoca bu eserde Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli gümrük kapısı, Cezayir-i Bahr-i Sefid eyaletinin başkenti, 450 yıl hakimi olduğumuz Midilli’nin, 1912’de Yunan ordusu tarafından bir oldubitti ile işgal edilmesini anlatıyor. Bilgilerin çoğu, o dönem adada görev yapan ve direnme kararı alan askerlerin gün gün yazılmış detaylı raporlarına dayanmakta. Raporların aslı da yayınlanmış. Merkezi hükümet, İstanbul’un işgali endişesiyle donanmayı Marmara’dan çıkaramazken ve adanın işgalini önceden kabullenircesine askeri varlığını azaltırken Binbaşı Abdülgani Bey ve arkadaşlarının direniş kararı almaları tarihimizin bilinmeyen, gurur verici bir sayfası. Eserdeki detay bilgilerle Milli Savunma Bakanlığının bazı yayınlarını karşılaştırdığımda Abdülgani Bey’in sonradan ERGANİ soyadını aldığı bilgisine ulaştım. Bu kıymetli eserle tarihimizde daha bilmediğimiz nice Medine Müdafaaları bulunduğu fikri oluştu. En azından birini daha öğrenmiş olduk.
Midilli'nin İşgal Günlüğü 1912
Midilli'nin İşgal Günlüğü 1912İdris Bostan · Küre Yayınları · 01 okunma
İnsan, her şeye alışır. Ama biz Türkler esarete alışamayız. Hürriyete alışkın olanlar, ona tutkun olanlar için esaret utanç vericidir...
Reklam
Esaret kelepçesi, esaret nedir bilmeyenlerin bileklerini incitemez.
“Malumunuz olsun ki kahraman askerlerim İslam aleminin gözbebeği olan Medine’yi son fişeğine, son damla kanına, son nefesine kadar muhafaza ve müdafaaya memurdur. Buna, askerce ant içmiştir. Bu asker, Medine’nin enkazı içinde ve nihayet Ravza-i Mutahhara’nın altında kan ve ateşten örülmüş kızıl bir kefenle gömülmedikçe Medine Kalesi’nin burçlarından ve Mescid-i Saadet minarelerinden Türk’ün al bayrağı alınmayacaktır!“ Fahreddin Paşa
Reklam
Ey vatan, ey bayrak! Senin şerefini korumak ve seni savunmak için ellerinden geleni yapan şu evlatlarının haline bir bak! Mahzun ve perişanlar... Yılgın ve ümitsizler...
Ne zaman bir kale, ne zaman yüksek bir tepe görsem, hemen buraya al bayrağı dikesim geliyor...
Kartallar yüksek yerleri severmiş... Medine'den sonra burası... Ya daha sonra neresi? Ben ki en sıkıntılı günlerimi, en zor günlerimi Medine'de geçirmişim. Sıkıntı mı? Ah keşke o sıkıntıları hep çekseydim. Yine aç kalsaydık. Kurşunumuz bitseydi, çekirge yemeye hep devam etseydik de al bayrağımız Medine kalesinin burçlarından inmeseydi...
Esaret kelepçesi, esaret nedir bilmeyenlerin bileklerini incitemez.
Sayfa 11
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.