"Allah'tan af dilerim"
İstiğfar (af dilemek), tevbeden daha geniş
anlamlıdır. Tevbe, bir kişinin, günahıdan pişmanlık duyarak, bir daha işlememek üzere kesin kararla vazgeçmesidir. Kişi, ancak kendi günahı için tevbe edebilir, fakat başkaları için istiğfar mümkündür. Kur'an'da:
"Rabbimiz, hesap görülecek günde, beni, anamı, babamı ve inananları af et."
(İbrahim, 14/41) buyurularak buna işaret edilir.
İslam dininde başkalarını (din adamı veya bir başkası) günahın affı için aracı kılmak yasaktır. Çünkü İslâm, kulun bizzat kendisinin yaratana yönelmesini, doğrudan kulluk etmesini ister, bağlanabileceğini bildirir (Zümer, 39/53). Konuyla ilgili çok sayıda âyet var.
Karakçı gözlerin yağmalarından
Yine dönüp dedim "Estağfirullah"
Seyyid Nesîmî
Hep fesat işlerime
“Estağfirullah" tevbe
Yaman teşvişlerime
“Estağfirullah” tevbe
Eşrefoğlu Abdullah Rûmî
"(Nereye dönerseniz) Allah'ın yüzü (zâtı) oradadır.
Müşrikler, müslümanların Kabe'de ibadet
etmelerine engel olurlar. Bu ibarenin alındığı âyette, müslümanlara yol gösterilir. İbadet yerine muhtaç olmadıkları, nerede olurlarsa ol sunlar Allah'a ibadete devam etmeleri emredilir.
Müslümanlarda ibadet, gayr-i müslimler de olduğu gibi belirli bir yere mahsus değildir. Yeryüzü toptan Allah'ındır ve her yer müslümanlan secde yeridir. Namaz kılmak için bir camide bulunmak şart değildir. Yeryüzünün her tarafında, zaruret (çaresizlik) durumunda her yöne namaz kılınabilir. Zaruret yoksa,"
(Namazda) yüzünü Mescid-i Haram tarafına (Kabe semtine) çevir. "
(Bakara, 2/144) emrine uymak şarttır.
"Doğu da, batı da Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zâtı) oradadır (orası namaza durulacak yerdir)."
(Bakara, 2/115).
Kur'an'da dedin "fe-semme vechu'llâh" İlâhî erine'l-eşyâe ke-mâ hî
Erzurumlu İbrahim Hakkı
- spoiler-
Kitapta Atar Uçarca adlı kahramanımız gazetecilik bölümünden mezun olmuş, iş arayan biridir. Çoğu yerde çalışır fakat en sonunda arkadaşları Emre ve Hikmet aracılığıyla Günbegün gazetesinde çalışmaya başlamasıyla kitabın gelişme bölümüne girilir.
Yazar, kitapta iki bölümde " yazarın notu " başlıklı küçük bir notu bahsettiği olayın hemen ardından düşer. Burada biri davlumbaz filtresi sorunudur diğeri de bir vatandaş üzerinedir.
Kitapta çokça dikkati çeken diğer bir konu sosyal durumlardır. Yani ev-kira, elektrik faturası, geçim sıkıntısı, kadın cinayeti, hayvan hakları, komşu ilişkileri- ilişkisizliği gibi bir çok konuya yer verir.
Bir diğer konuda köşe yazarlığına geçiş sürecidir. Burada Atar, Yılmaz adlı köşe yazarıyla yaptığı sohbet sonrası ve onunda teşvikiyle köşe yazarlığına başlamış olur. ilk yazısı " cinayet " başlıklıdır. Bu yazıyı yazmasına sebep ise komşusu bir kadının tam 39 yerinden bıçaklanarak öldürülmesidir. Burada yazar komşunun kızının bile sürekli kaba davranışlarının yerini korku ve endişenin aldığından söz eder.
Kitabın kapağından bahsedersek ; elinde bıçak olan biri vardır o kişinin muhtemel kadın cinayetinin mesajı olduğu açıktır artık. Diğer figür ise haber spikeridir ,onu ise arkadaşı Hikmet ile bağdaştırıyorum.
Kitap genel itibariyle realist olmasının yanında yer yer sembolist ve yararcılık akımındadır.
Kitapta olağan olarak iş rekabetinden bahseder ve komşuluk ilişkilerinin olmamasından dem vurur ( ev sahibi adam hariç- çoğunlukla onunla sohbetleri var- ).
UçarcaMehmet Fatih Işıldak · Ark Kitapları · 20192,909 okunma
'Deliorman, Balkanlar'da yer alan bir bölgenin adıdır. Osmanlı zamanında çok sayıda Türk yaşarmış orada. Ancak çoğu daha sonra Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmış.