Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hakan
Bundan önceki anayasa referandumunun evet kampanyasını Hakan Şükür başlatmıştı, "ülkemizin geleceği için evet diyorum" demişti. Şu anda terörist olarak aranıyor, yurtdışına kaçmak zorunda kaldı, babasını bile tutukladılar, malına mülküne el kondu. Nazlı Ilıcak evet' in en büyük destekçisiydi, "tahakküm edici havadan kurtulmak
Sayfa 90 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okuyor
Tepedelenli'yi tabir-i caizse gazlayan:
Çok asabi olan, kızdığı zaman gözü ve gönlü hiç kimseyi görmeyen Ali Paşa'yı ayaklandırıp asi durumuna düşüren Ha­let Efendi'nin entrikalarıdır. Nişancılık makamında bulunan ve İkinci Mahmut üzerinde büyük nüfüzuyla hükümet ve devlete hakim olan Mehmet Sait Halet Efendi Kırım Tatarlarındandır. Çok zengin bir hükümdar haşmetiyle yaşayan, yüzünün gü­zelliği ve parlak hitabetiyle genç hükümdarı cezbeden bu haris (aç gözlü), ihtiraslarının ve gururunun esiri bin bir yüzlü bu ada­mın çevirmediği dolap, devirmediği çam, dikmediği zulüm inciri kalmamıştı.
Reklam
Cevdet Paşa'nın gözünden Tepedelenli
Cevdet Paşa, Ali Paşa'nın her davranışında Mısır Valisi Meh­met Ali Paşa'yı taklit ettiğini belirterek şunl arı söylüyor: "Ama aralarında çok fa rk vardı. Mehmet Ali askerlikte olduğu kadar idarede ve siyasette de tecrübeli ve ihtiyatlı idi. Tepedelenli Ali Paşa'nın işleri ise, başıbozuk bir asker bozuntusunun yaptıklarına benziyordu. Mehmet Ali Paşa gibi ziraatı, ticareti teşvik edip de köylerin ve kasabaların bayındırlığına çalışacağına birçok köyleri kendi çiftliği haline getirerek çiftçilikle uğraşan köylerin dağıl­masına, başka yerlere göç etmesine, toprakların işlenmeden kal­masına sebep oluyordu. Kendi adamları olan Toska beyleri bile ondan şikayetçi idiler. Bir tek faydası, Mora ve yakınlarında baş kaldırmak için fırsat kollayan Rumların üzerinde büyük baskı ol­ması idi. Halet Efendi onun ortadan kaldırılmasını istediği halde, başta Reisülküttap Canip Efendi olmak üzere birçok nazırlar, bu yüzden onu kolluyorlardı."
1926’nın mart ayında TBMM’deki en önemli konu, yolsuzluktu! Niğde-Ulukışla karayolunu yapmak üzere ihaleye çıkılmıştı, Mustafa efendi adında Kayserili bir müteahhit kazanmıştı, sekiz ay içinde tamamlayacağını söylemiş, ihale bedeli olan 86 bin lirayı peşin almış, ama, altı ay geçmesine rağmen henüz bir santim yol bile yapmamıştı. Üstelik, altı ay ilave süre istiyordu! İhale iptal edildi. 86 bin lira geri alındı. Mustafa efendiye bir daha ihale verilmedi. Türkiye’de bazı şeylerin 100 yıl önce de 100 yıl sonra da hiç değişmediğinin, hırsız bürokrat-dolandırıcı müteahhit İkilisinin her dönemde devletin imkanlarını kemirmeye çalıştığının kanıtıydı. İstanbul’da, boşandığı eşini döve döve kaçırmaya çalışan damat, kendisine direnen kayınvalidesini öldürdü, idama mahkum edildi. Bursa’da, Ümmi adındaki kıza önce tecavüz eden, sonra da gırtlağını keserek öldüren Mehmet adındaki sapık, idama mahkum edildi. Bu cinayetler de, Türkiye’de bazı şeylerin 100 yıl önce de 100 yıl sonra da, hiç değişmediğinin bir başka kanıtıydı.
AKP'nin direkt müdahale ettiği ilk devlet kurumu diyanet'ti. Mehmet Nuri Yılmaz istifa etti. 11 yıldır diyanet İşleri başkanıydı. "İlk defa bu hükümetten baskı gördüm" dedi. "Dini siyasete alet etmek istiyorlar" dedi.
Sayfa 20 - SiaKitabı okuyor
Mehmet Âkif, mısralarında bu milletin varoluş emelini şöyle özetliyor; "Değil mi, cephemizin sinesinde iman bir, Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir; Değil mi, sinede birdir vuran yürek...Yılmaz! Cihan yıkılsa, emin ol bu cephe sarsılmaz!" BU MİLLET YIKILMAZ.
Sayfa 266Kitabı okudu
Reklam
Sultan Fatih Mehmet Han, sanık sandalyesinde yargılanıyor..
Sultan Fatih bir cami yaptırıyordu. Bu caminin mimarı işinin ehli olan bir Rum'du. Mabed yapılırken kullanılacak mermer sütunları konusunda bu Rum mimar ile Sultan Fatih arasında bir anlaşmazlık çıktı. Rum mimar, bu sütunları yaparken mimariye uygun olması gerekçesi ile Fatih'in dediği şekilde değil de kendi düşüncesi doğrultusunda
Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Sapık şeyhin ifadesinden,
"Ahmet C. benim müridim olur. Ahmet'i çok kereler badeledim ve ters ilişkiye girdim. Ahmet C. dergâha kendi yakınlarını ve akrabalarını getirirdi. "Yılmaz Y. benim müridim olur. "Ümüt S'yi sadece badeledim. Cinsel ilişkiye girmedim. Ümüt yanında kardeşi Muhammet ve eşi Ayşe S.'yi getirdi. Ayşe'yi çok kereler
Sayfa 56 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Mehmet Ali Paşa Mısır'da Osmanlı Devleti için bü­yük bir tehlike arz ediyordu. Reşit Paşa, Mısır meselesinde İngi­ lizlerin yardımlarını temin etmek bahanesiyle Balta Limanı'ndaki yalısında dört gün süren ve çok gizli tutulan pazarlıklar sonucun­ da 17 Ağustos 1838'de Osmanlı-İngiliz ticaret antlaşmasını im­zaladılar. Mustafa Reşit Paşa bu antlaşma ile ilgili bir yazısında "İlk defa hücuma uğradığını ve siyasi düşmanlarının en ağır ten­kitlerine maruz kaldığım antlaşma budur" diye yazıyor.
'Allah'ın inayeti ile İslam kılıcı kafir ilinde galip olur -
Sayfa 116 - Net kitap yayıncılıkKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.