Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

berika•

Herkese merhaba. :) Sanatın Tüm Öyküsü/Stephan Farthing PDF sini arıyorum. Arşivinde olanlar gönderebilir mi? Şimdiden teşekkür ederim.
Reklam
Lâ Dergisi* (Güneş Her Yerde Aynı Mı Batar?/Ş. Yalap)
Bu şehirde bu saatler Sezai Karakoç'un "Bu çok sağlam surlu şehirden de geçtim" dizelerini getirir aklıma. Arka fonda Kaan Boşnak'ın sesinden "Şeyhim kainata alışamadım" eşliğinde, zihnimde Zarifoğlu'nun "Dünya diz çöktüğüm yer kadardır" düsturu ile varacağım yeri unutarak sadece yolda olmaya gayret ediyorum. Herkes kalabalığı ile kabullenmiş gibi bu şehri, doğrusu ben pek kabullenemedim.
Lâ Dergisi* (Güneş Her Yerde Aynı Mı Batar?/Ş. Yalap)
Bir ömür, bir şehrin koşuşturmasına yetmezken; bir şehir, bir ömrün bütün hikayesini gizleyebilir. Her Istanbullu az çok şairdir, demiş merhum Tanpınar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Lâ Dergisi* (Mekan Bendedir/Ü. Lafçı)
...Ankara'da, karşısında oturup iç geçireceğin manzaralar yok, sadece binalar... O yüzden hep insanların gözlerinin içine bakmak zorundasın. Gözlerinin içine bakıyorum. Yolculuklar birikiyor dilimde.
İnsan nedir?
•Yek katre-i hûnest, sâd hezârân endîşe• (Bir damla kan ve sayısız endişe)
Reklam
Pia Fanzin/1
Bir kuş kadar hafif hissetmek. Kuş. Nasıl olduğu hakkında hiçbir fikrim yokken kapıyı çaldı. Ya korkutursa veya acıtırsa diye açmak istemedim. Kim olduğunu ne hissettireceğini gösteren bir cam yok. Görmek olanaksız, sadece his var. Burası somut yuva değil, gelen iki gözlü bir insan değil. Tahmin etmek görmekten çok daha zor. Korkarak ve acıtmadan -acısını hissederek- içeri aldım. Insan hissederekte göremez mi, bilmiyorum. Daha önce tanık olmadım. Yine sonunu göremediğim bir yol çizdi. Uzunca bir yol. Anlayamadım. Korkum, alevi artan ateş bazında artmaya başladı. Belki yok, belki hiç ama ifadesiz. Tanımak istedim. Bu çaresiz bırakma formatı, normal gelmeyen tedirgin etme şekli. Şiiri düzyazı yazmak gibi. Olması gerekeni çevirmek. Olması gereken nedir ki ? Istek ve hayaller mi. Boşver unut gitsin dedim kendi kendime. Zaten dediğim başka bir şey yok. Gereksiz konuşanları sustur gitsin. ... Insanın kendisiyle çelişmesini duyuyorum. Içeriye aldığım his yanımda bekliyor. Görmediğim için his demeyi tercih ediyorum. İstekleri dışında birşeyler yapması da insanın kendisiyle çelişmesidir. O kadar farklı konulara geçiyorum ki beynimin içinde. Kelimeler sürekli elime vuruyor. Bu ne acele diyor. Bekle biraz daha. Başımda bekleyen his, insana kendini kötü hissettiren cinsten. Sürekli başka şeyler için koşuşturmamı isteyen. Benden beni çalan halden. Aldığıma pişman oluyorum. Ama kovamıyorum..
"Ard-arda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarda gürül-gürül akan bir dünya... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana Bir bu yana..." |Ahmed A R İ F|• \Hasretinden Prangalar Eskittim
Şimdi susalım ve yankıyı dinleyelim bir çığlık halinde..
Kitaplarım bana yetecek kadar büyük bir krallıktır. William Shakespeare