Hem çevremde hem de bu sitede tanıdığım nitelikli okurlar var. Benim için nitelikli okur olmanın kriterlerinden bence en önemlisi kendine özgü bir okur kimliği oluşturabilmiş olmaktır. "Yapay" "zorlama" nitelikli okurlar da var. Onları ayırt edebildiğiniz zaman okur kimliğini elde etme yolunda adım atmış olursunuz. Kimisi
Çalışan, yorgun insanların uyuduğu saattir bu saat.
Ve biz en çok bu saatte çıkarız duvarlarımızdan dışarı,
ve biz en çok bu saatte söyleriz bir ağızdan,
yıldızlarla, dağlarla, yollarla beraber,
en büyük şarkıları.
Bu akşam içimde
tuhaf bir sıkıntı var,
dünyada sanki bir ben kalmışım,
sanki herkes
nerde keder varsa bırakmış,
ben nerde bulduysam
toplamış almışım.
Önümde söğüt ağacı
her zamanki haliyle, çaresiz,
havuzda su rahat,
insanlar susmuş.
Sessiz bir yağmur gibi başladı bende
konuşmak ihtiyacı.
Ömrümde görmedim böyle bir gün.
Yarım dilim ekmek önümde,
düşünüyorum alevden ülkeleri.
Boğazında kalsın yedikleri,
ve zehir zıkkım olsun,
bu anda düşünmeyen varsa eğer!
Sen benim,
Siz yine gezedurun
yırtık pabuçlarınızla
şehrin en fukara sokaklarını.
Ayaklarınızla bir karış kir var
ve sabunlu sularda yıkanmamıştır elleriniz:
Sizi ben,
tozundan, toprağından çıkardım,
tozuna toprağına kurban olduğum
Kirli, beyaz bir mendil gibi
parça parça akıyordu gün duvarlara.
Mavi gözleriyle bağıra bağıra
gitti aramızdan bir kişi
kurbanlık koyun gibi asılmağa.
Kaldık yüz yirmi üç adam.
Hani bir dışarda olsam ,
hep yürürüm, durmam.
Benimle beraber yürür
gökyüzü, toprak
hürriyet, benimle beraber
Gökyüzü , toprak ve hürriyet.
ne güzel şeyler
Hani bir dışarda olsam,
belki günlerce uyumam.
Sabahları yok artık o kahpe uyanışım.
Duvarda kaldı gözlerim.
Dalmışım.
Demirli, küçük pencereden seyrettim
geceleri gökyüzünü.
Sabahları kavak altında şiir yazdım.
Hapislerle dertleştim havuz başında.
Mükemmel yaşıyordum,
bol ışıklı bir oda gibi apaydınlıktı içim.
Böyleyken içerde hal,
dışardaki söylentiye göre,
bir gece yarısı sessiz sedasız
kurşuna dizilmişim.